UTANDIM
UTANDIM
Yazmaktan utandım.
İnsanlık inim inim inlerken,insanlığımdan utandım.Belki tamda yazılacak zamandı diyebilirsiniz. Ama yazının ve insanın çare olamadığı çağımdan utandım.
Utandım!
Yaşadığım çağdan utandim.
Koskoca dünya, tüm medeniligi(!) ile tüm gelis(me)mislini ile Gazze’deki çocukların , insanların gözyaşını silemeyen çaresizliğinden utandım.
Utandım!
Bilmem nasıl teknolojinin bilmem ne faydalarını anlatırken, ağızları köpüren , gücü yönetirken özgürlük çığırtkanlığı yapan, suretinden dolayı insan zannettigimiz ama yüreğinde merhamet namına bir kırıntı barındırmayan modern dünyanın var ettiği insan müsvettelerinden ,
utandim!
Aylardır savaşın içine doğan, yaşayan en çokta ölen Gazze’li çocuğun gözlerine bakmaktan utandım.
Utandım ,o açken yemekten.
Utandım o üşüyorken sıcak yuvadan.,
Utandım, onun yatacak yeri yokken yatmaktan .
Utandım, Şehid olmuş annesinin başında ağlarken, annemi aramaktan.
Hani özgürlüğün kaç çeşit tanımı vardı literatürünuzde?
Hani haklar?
Hani hukuk?
Hani değerleriniz?
Hani yargı dağıtanlar?
Hani insan hakları?
Hani insanlık nerede?
Nasıl bakacağız o çocukların gözlerine?
Mazeretimiz neydi de izledik şehadetlerini canlı canli, bilmem kaç mecrada.
UTANIYORUM !
UTANACAGIM !
Bence bu durumdan utanmayanlar UTANSIN !
Serpil Yaşar