EVRİM GERÇEĞİ VE ÜLKEMİZ
Öğrenmenin yaşı yoktur. Ülkemize değer katan bilim adamlarımızı, başarılı
yazarlarımızı takip etmekten ve akılda tutmaktan çok uzak günlerdeyim.
Elimden geldiğince okumaya gayret ediyor ve büyük bir bilim adamı ile
karşılaştığımda hayranlık duyuyor, diğer bir şaşkınlık ifadesiyle bir yaşıma daha
giriyorum. Evrim Teorisi üzerinde ülkemizde ve dünyada söz sahibi olan bir
bilim adamından söz etmeden önce sanırım sizlerin de Darwin’in Evrim teorisi
hakkında bildikleriniz benim bildiklerimle aşağı yukarı aynıdır.
Önce bizzat ben şöyle bir itirafta bulunayım. Evrim deyince ben hep şunu anlamışımdır.
“İnsanoğlu maymundan türemiştir.” Maalesef bu sadece büyük bir anti
propaganda ve iftiradan başka bir şey değildir. Evrim Big Bang olarak tabir
edilen büyük patlamadan bu güne dek oluşan, değişen ve gelişen maddelerin
biyolojik canlıların değişimini inceleyen bir disiplindir. Evrende her şey değişir.
Bu değişime ayak uyduranlar hayatta kalır. Uyduramayanlar yok olur gider.
Bitkiler, hayvanlar, insanlar ve dolayısıyla ülkeler. Değişmeyen tek şey evrim
yasalarıdır. Tarihte yer alan, yükselen, çöken, yok olan ülkeler de bu yasalar
içerisinde yerini almıştır.
Tüm dünyaca tanınan ve bulduğu birçok buluşa kendi adı verilen biyoloji
konusunda büyük bir uzman olmakla birlikte çok yönlü bilim adamlarımızdan
Prof. Dr. Ali Demirsoy’a bir öğrencisi, sempozyumda öğrencilere ve halkımıza
evrimi anlatması için davet gönderir. ‘Acaba gitsem mi gitmesem mi?’
ikileminde kararsız kalan bilim adamımız; -kendi ifadesiyle- Halkımıza evrimi
anlatmanın, körlere, Rambrant’ın eserlerini, sağırlara da Betoven’in senfonisini
anlatmaktan daha zor olacağının bilincindedir.
Bu konuya ilişkin makalesinde; gramerin, tarihin, felsefenin, matematiğin,
astronominin ve doğa bilimlerinin yaratıldığı bu topraklarda bin yıldan beri tek
bir adım bilimsel adım atılamamasına içerliyor Ali Demirsoy. Çok Haklı da.
“Bir görme özürlüye çeşitli bilimsel çabalarla görmesini sağlayabiliriz ancak
iki eli ile iki gözünü kapatan bir köre veya halka hiçbir şey öğretemeyiz” diyor
değerli bilim adamımız.
Batıda Hıristiyan dünyası Batlamyus’un insan ve dünya merkezli bilimini esas
almıştır. Çünkü Batlamyus’un ortaya attığı tezler İncil ile asla çelişmez. Orta
çağın karanlık dönemlerinde meşhur bir eşek davası patlak verir. Bir bilim
adamı eşeğin diş sayısı hakkında bilgi verir. Diğer bilim adamı itiraz eder ve
farklı bilgi verir. Bu tartışmalar yüz yıl sürer ve sonunda başka bir bilim adamı
ortaya çıkıp şöyle der.
– Ya kardeşim der neden bir eşek bulup dişlerini saymıyoruz?
– Hayır der papazlar. Siz eşeği bulup dişlerini saysanız da biz bu bilgiyi
gerçek kabul edemeyiz. Çünkü incil’de ve Batlamyus’un kitabında eşeğin diş
sayısı hakkında bilgi yoktur.
2017 yılı istatistiklerine göre;
Almanyada 70 bin sağlık kurumu 8 bin kilise,
Fransada 60 bin sağlık kurumu 9 bin kilise,
Türkiyede 7 bin sağlık kurumu ve 90 bin cami bulunmaktadır.
Bu rakamlara göre ülkemiz ahirete çok fazla yatırım yapmış görünmektedir.
Ülkemizde yaşayan lise çağı öğrencilerinin yüzde yetmişi evrime inanmıyor.
Ülke olarak, dünyanın güçlü ülkeleri arasında yerimizi alamaz isek yani uyum
sağlayamaz isek, yakın zamanda yok olacağımızı görmek kehanet değildir.
Sonuç olarak; 60 kadar bilimsel esere imza atan ve tüm uygar ülkelerce tanınan
Prof. Dr. Ali Demirsoy’un kaleme aldığı ‘EVRİM’ kitabında Atom altı
parçacıktan tutun da insana kadar uzanan türlerin görkemli yolculuğuna
çıkarıyor bizleri. Mutlaka bu kitabı edinip okumalıyız
Mutlu haftalar sevgili okurlar.