DOĞRUSU NE?
DOĞRUSU NE?
Zaman zaman gündeme gelen deprem konusu uzun müddettir, bölgemiz açısından bir mühendis olarak kafamı kurcalamaktaydı.
Bunun üzerine bölgemizde ki jeolojik yapıyı ve fay hatlarını araştırma düşüncesi içine girdim.
İlk etapta bölgemizi incelersek;
Bölgemiz, 1200 km uzunluğunda 100-15000 m genişliğinde olan Kuzey Anadolu Fay hattının yakınında yer almaktadır. Bölgemize etki edecek fay kırıkları, Saroz-Gazi köy fayı ile Marmara Denizinde bulunan çukur kenarlarında yer alan irili ufaklı fay parçalarıdır.
Bölgemizdeki arazi yapısı ve fay mesafelerini ve buna istinaden verilen imar durumlarını etkileyen konumları incelersek;
Konum;
Tekirdağ ilini ilçeler bazında Deprem Araştırma Dairesinin vermiş olduğu verilere göre dikkate alırsak, Şarköy bölgesi 1. Derece, Süleymanpaşa – Marmara Ereğlisi- Malkara 2. Derece, Hayrabolu-Muratlı- Çerkezköy- Ergene-Kapaklı-Çorlu 3. Derece, Saray ilçemiz ise 4. Derece de yer almaktadır.
Bu derecelendirmeler Kuzey Anadolu Fay hattına uzaklıklarına göre yapılmıştır.
Konum;
Depremselliğin jeolojik yapıya göre de düşünülmesi gerekliliğidir. Buna göre bölgemizi incelersek eğer, bölgemiz 2 formasyon adı altında yoğunlaşmıştır.
Bunlar; Gazi köy formasyonu ve Ergene Formasyonudur.
Gazi köy formasyonu arazi yapısı olarak killi ve kum taşlı bir formasyon olup Süleymanpaşa, Malkara, Şarköy ve Marmara Ereğli’sini kapsamaktadır.
Ergene Formasyonunu kapsayan zemin ise her ne kadar silt ve kil taşı bulunmakta ise de ağırlıklı olarak kumlu ve çakıllı bir yapıya sahiptir. Yani zemin gevşek bir yapıdadır. Bölgede çok sık rastlanan kum ve stabilize ocakları buna örnektir.
Peki yukarıda bahsetmeye çalıştığım arazi yapılarında bulunan belediyeler imar verirken bu konuları dikkate almakta mıdırlar?
Daha detay bir soru sorar isek eğer, buradaki bulunan belediyelerde imar planları yapılırken yukarıdaki bahsettiğimiz konulara ne derece uyuyorlar?
Yukarıdaki yazdığım iki düşünceden sadece 1. Konuma göre işlem yapılıyor ise kanaatimce eksik bir düşüncedir. Çünkü 2. Konum diye belirttiğim kısımın da değerlendirilerek ikisinin bir arada yapılması gerekmektedir.
Konuya dair örnek verirsek Süleymanpaşa’nın zemini Çorlu- Ergene ve Muratlı zemininden daha sağlam bir yapıdadır.
Zaman zaman sizde fark etmişinizdir. Özellikle çorlu ilçesinde çok yüksek katlı binalara tanık olmaktayız. Elbette ki yapı denetimlerine ve binaların sağlamlığına sözümüz yok o ayrı bir konu, yalnız burada bizim merak ettiğimiz arazi yapısının ne derece dikkate alındığı ve eğer arazi raporları var ise kimlerin verdiği ve kontrol ettiğidir.
Mesleki olarak arazi yapılarını bilen bir kişi olduğum için aynı formasyon da olan bölgelerin birbirinden farklı imar yapılarına sahip olmaları zaman zaman kafamı kurcalamaktadır.
Belediyelerin vermiş olduğu imarlara bakarsak bu konuların pek dikkate alınmadığı kanaatindeyim. Buna bir örnek te bura da ki bulunan belediyelerimizin bünyelerinin hiçbirinde yeraltı bilimleri mühendisleri (jeoloji, jeofizik, jeodezi, maden) ya yok ya da yeterince bulunmamaktadır.
Değerli okuyucular, benim yazdığım bu yazı kimseyi suçlamak maiyetinde değil düşüncelerimi sizler ile paylaşmaktan ibarettir.
Tabii ki doğruyu, Allah göstermesin, olması beklenen bir deprem gösterecektir.