COVİD-19

COVİD-19

Türkiye’de ilk Covid-19 vak’asının tespit edildiği 11 Mart 2020’in ardından virüs Türkiye geneline hızla yayılmaya başlamasından sonra sokağa çıkma kısıtlamaları Cafe, Restoran ve Kıraathanelerin kapatılması, toplu etkinliklerin durdurulması hatta uzaktan eğitime geçilmesi gibi bir çok kararlar alınmıştı. İnsan hayatını etkileyen kısıtlama kararlarının yanı sıra virüsün yayılımını önleyebilmek için ilk olarak Mayıs 2020’den itibaren vak’a sayılarına göre bazı illerde uygulanmaya başlanan maske takma zorunluluğu 8 Eylülde ülke genelinde tüm açık ve kapalı alanlarda takma zorunluluğu getirildi. Günlük hayatımızın ayrılmaz bir parçası olan maskeler cadde, sokak, park, toplu taşıma araçları, alış veriş merkezleri ve iş yerleri vb gibi tüm kapalı mekanlarda takılmaya başlanmıştı.

Şu günlerde Ülkemizde Covid-19 vak’asının yükselişe geçtiği ulusal basında sürekli tekrar edilmektedir. Kurban Bayramında 9 gün tatil olması, bayram tatiliyle birlikte Covid-19 da tatilcilerle birlikte tatil yaparken önlemlerin de askıya alınmasıyla birlikte Covid-19 aldı başını gidiyor. Sağlık alanında ki uzmanlık dernekleri artan vak’alara karşı “Aşı şart, maske, mesafe ve hes kodu geri gelmeli, okullar açılmadan çocuklar aşılanmalı, eksik aşılar hızla tamamlanmalı, hijyen önlemleri tekrar hatırlanmalı, kalabalık ortak alanlar ile toplu taşımalarda maske zorunlu olmalıdır.” çağrısında bulunmaktadırlar.

Covid-19 bitmiş gibi sanılsa da, aslında hiç bitmedi. Basit bir hastalık gibi algılanması kesinlikle yanlıştır. Grip gibi değerlendirilmemeli, tam tersi ilk ortaya çıktığında ki gibi çok ciddi bir hastalık olduğu akıllardan çıkarılmamalıdır. Artan vak’a sayılarına bakılırsa, hiç aşı yaptırmayanlar mutlaka aşı olmalıdır. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Alper Şener, sonbaharda beklenen dalganın erken geldiğini belirterek “yeni varyantlara karşı geliştirilecek aşıyı beklemek bu aşamada akılcı değil. Ulaşılabilir en iyi aşı, bağışıklığı en iyi sağlayacak aşıdır. Hatırlatma dozlarımızı yaptıralım” dedi.

Covid-19 ile ilgili tedbirlerin bir an önce alınması gerekir. Zaman içerisinde sürekli yükselişte olan hasta sayıları, eskiden olduğu gibi yine yoğun bakım odalarını doldurabilirler. Hastanelerin acil servislerine başvurup servislerde yatan hastaların sayısı küçümsenmemeli. Hastaneye giriş kapılarında “maskesiz hastalara bakılmayacak” bildirilerinin tekrardan asılması pandeminin önemine dikkat çekilmek içindir. Bu erken gelen dalganın daha fazla yayılmaması için tek yol aşı ve maske olduğu da unutulmamalıdır.

Covid-19 salgınından sonra bizleri bekleyen sağlık tuzağına dikkat etmeliyiz. Ülke olarak depresyona girdik. Gerginlik, yorgunluk derken hemencecik öfkeleniyoruz. Tepkiliyiz hemen sinirleniyoruz. Bir ruhsal çöküntü içindeyiz. Pandemi’den sonra uykusuzluk, bol bol yeme alışkanlığı edindiğimizden obezite ve depresyon salgının başladığı uzmanlar tarafından sürekli anlatılmaktadır.