LİYAKAT
LİYAKAT
İşin,ehli tarafından yapılması Türkiye’de unutulan bir şey haline gelmeye başladı.
Liyakat, önce kavram dünyamızdan sonra da hayatımızdan yavaş yavaş çekiliyor.
Bize ait olmayan bir zihniyete doğru evriliyoruz ya da belki yeni bir zihniyet artık bize hâkim olmaya başladı.
Hemen hemen herkes bozulmanın farkinda…
Herkes çürümüşlüğü, görevlere layık olmayanların başa getirilmesi /gelmesi olarak tespit ediyor ancak niyeyse bu tespitler dahi durumu kurtarmaya yetmiyor.
Çünkü iğneyi başkasına batıran çuvaldızı kendine batıramıyor artık…
Çünkü konu “bizim cephe” olunca ortaya hakikatli teshisler koymak “düşman cephenin ekmeğine yağ sürmek” anlamı taşımaya başlıyor. Kaybetmek korkusuyla hareket edince ehliyet,liyakat sanki dünyada hiç var olmamış.Elin piresi deve ….
Oysa tıkır tıkır isteyen bir sistemin kuralları bellidir.İşin kurumun başına ehil olan layık olan hakkı olan gelmelidir.Amerikayı yeniden keşfetmenin alemi yok.
Kendin için istemediğini başkasına da yapma.
Konu senin cephen olunca değişmesin kazın ayağı…
Liyakati bir kıymet olarak kaldırıp yükseltemiyorsan akibetten şikayet etmenin manası yoktur.
Çare yok o çuvaldız batacak.