TEKİRDAĞ’DA PROVAKATİF SALDIRILAR

TEKİRDAĞ’DA PROVAKATİF SALDIRILAR
Memleketim ve halihazırda yaşadığım şehir olan Tekirdağ; doğal güzellikleriyle, iklimiyle, cana yakın insanıyla ve huzuruyla ülkemizde yaşanılası illerin başında gelir. Ama belli ki, şehrimizdeki bu huzur ve sükûnet birilerini veya bazı mihrakları rahatsız etmiş olacak ki, daha önceki yazılarımızdan birinde detaylı olarak bahsettiğimiz “karınca teorisi” doğrultusunda, “kavanozu sallayalım, kırmızı karıncalarla siyah karıncaları birbirine saldırtalım, sonra da bu kavgayı uzaktan keyifle seyredelim” düşüncesiyle son derece aşağılık bir şekilde, her yönüyle buram buram provakasyon kokan büst saldırılarına giriştiler.
Marmaraereğlisi ilçesine bağlı Yeniçiftlik mahallesinde deprem riski nedeniyle boşaltılan Nizamettin Demirdöven İlköğretim Okulu’nun yanısıra, Yeniçiftlik Belediye Ortaokulu ve Opet Anadolu Lisesi’ndeki Atatürk büstlerine yapılan alçakça saldırılarla ulaşılmak istenen gaye, zamanlama ve “niye Tekirdağ?” sorusunun cevabı bence çok açık:
Çünkü Tekirdağ, Atatürkçü kimliğiyle öne çıkan şehirlerden bir tanesi. Tekirdağ halkı çok büyük bir çoğunluğu itibariyle Atatürk ve Atatürk değerleri konusunda hassastır, kırmızı çizgilere sahiptir. Dolayısıyla bu tarz bir provakatif saldırının böyle bir şehirde yapılması daha fazla ses getireceği, daha fazla tepkiyle ve nefretle karşılanacağı, kavanozu sallayan ellerce çok iyi bilindiğinden özellikle seçildiğini düşünüyorum. Yoksa bu tarz alçakça saldırılar daha önceleri de ülkemizin farklı şehirlerinde yapıldığı gibi, bugün Tekirdağ’da yarın başka yerlerde yine yapılacak, ortalık karıştırılmaya çalışılacaktır. Güvenlik güçlerince bu saldırının da, kavanozu sallayan ellerin maşaları olan failleri yakalandığında göreceğiz ki, bu maşalar yine neyi ne için yaptığını bilmeyen bir kaç meczup ve müptezelin işi olarak kayıtlara geçecek, ceza ehliyeti olanlar cezalandırılacak, dosya kapanacaktır. Bunu nereden mi biliyorum veya tahmin ediyorum? Tabii ki, daha önceki benzer saldırılardan ve bunların yakalanan faillerinden. Tarih tekerrürden ibaret olduğu gibi, bu tarz provakatif eylemler de tekerrürden ibaret olmaktadır.
Yeri gelmişken bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bu hadisede olduğu gibi bir çok olayın, karışıklığın ve huzursuzluğun en temel nedeni “cehalet ve taassup”tur. Ülke ve millet olarak da bizim en büyük düşmanımız ve maalesef en büyük zaaflarımızdan, eksikliklerimizden birisi de bu cehalet ve taassuptur. Bunu çok iyi bilen kavanoz sallayıcılar, “Türk-Kürt, Alevi-Sünni, Laik-Anti Laik, Atatürkçü-Atatürk düşmanı” diyerek Türkiye kavanozunu öylesine bir hırsla ve şiddetle sallıyorlar ki, huzurumuz, birlik ve beraberliğimiz, dirliğimiz darmadağın olsun.
Ne diyelim, bu tür provakasyonlara gelmemek için Allah millet olarak bize arif ve uyanık olmayı nasip etsin. Ülkemizin ve milletimizin düşmanlarına, hainlere, hainlerin maşalarına ve uşaklarına da fırsat vermesin.
NOT: Bu yazının daha anlaşılır ve faydalı olması açısından aşağıdaki linklerden “Kavanozu Sallayan Eli Görmek” ve “En Büyük Düşmanımız Nedir?” başlıklı yazılarımızı da okumanızı tavsiye ederim.

KAVANOZU SALLAYAN ELİ GÖRMEK