YALNIZLIK
YALNIZLIK-AKİF CAN/Emekli Öğretmen
İnsan kendisini kaybetmesiyle yalnızlık başlar. Burada benlik,dağın uçuruma yuvarlandığı gibi şeklini kaybetmiştir.Artık o değildir,sentez yapamaz eski halini alması için.Kişisel noksanlıklarının da çoğalması kaçınılmazdır.Uzakların yakınlaşması da ona bir teselli sunamayacaktır. Yalancıkların hakikatmiş gibi sunulmaya çalışılması bile beyhudedir.Ruhsuz kahkahaların dünyasında gerçeklerin çevresinde titreyen bir kalp,akleden bir dimağ bulunmaz.Hırsların ve ihtirasların debreştiği insanlık aleminde yalnızlıklar önlenemez.
Çileli ızdırapların kaynağı,ruh kahramanlarında bulunur.Onlar bunu için için hissederler de yalnızlıklarını kimseyle paylaşamazlar.Ruhların sefaleti,sahte mutluluklarla avunmaktır.Kişi yalnızlık meydanında yönelecek ciheti bulamaz. Şımarıkların, kahkahalarında itibarsız yalnızlıklar,kimseler tarafından yorumlanamaz.
Bırakın yesinler,içsinler tûlu’l-emel dünyasında yuvarlanıp dursunlar,yalnızlıkları,hıçkırıklarının önünde görünmez perdelerin inceliği ve kalınlığı bir şey ifade etmez onlar için!. Kaskatı kalplerin feveranı,ispatlayacak fezeyanı olacak gözlerden niye gözyaşları sadır olmaz.”Az gülüp çok ağlayınız”emri ilâhi hiç mi akledilmez. Bolluk dünyasında Karun misâli kaybolup gitsinler,yalnızlıkların
ummanında boğulup yok olmak.Yığdıkları servetleri onları,rezil yalnızlıklarda itibarsız kılar.Dumanlı ufuklar onları aydınlıklara, mutluluk ovalarına ulaştıramaz.
Uzaklar ve ayrılıklar,yalnızlığın müsebbibi midirler ?Uzanmak istiyorum istediklerime ama nafile;aramızdaki ayrılıklar buna engel..! Bağırıyorum, feryadı figan ediyorum sesimi duyuramıyorum uzaklara..!Ah ah serzenişiyle hakim olamıyorum gözyaşlarıma engel!..Ayrılıklar niçin benden uzaklaştınız ?
Yalnızlıklarını dillendiren kişi sonunda hayıflanarak şöyle der:
Ben,ben değil miyim ki,beni yalnızlıkların içine ittiniz ve yalnız bıraktınız!