TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ NİÇİN HEDEF TAHTASINDA

TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ NİÇİN HEDEF TAHTASINDA

Tarih tekerrür ediyor ve iftiralar da öyle…

Türk Milliyetçiliğine iftiralar,karalamalar,itibarsızlaştırma faaliyetleri ülke gündeminde yer bulmaya başladı.

Bu düşmanlık bizim için yeni bir şey de değil…
Kuvayı milliye döneminde,1944’te ve 12 Eylül Cuntasında hep hedef olduk ve sanık sandalyesine oturtulup mahkum edildik.

Eskiden olduğu gibi şimdi de Solcusundan,Siyasal islamcısına,iktidar partisinden Liberaline kadar eline taş alan bize fırlatıyor.

Türk Milletinin bekâsı ve menfaatlerini daima temel hareket noktası olarak belirleyen Türk Milliyetçiliği tüm iddialarında ve ortaya koyduğu mücadelede sürekli olarak haklı çıktı fakat bu onu daimi olarak iftira ve saldırıya uğramaktan kurtaramadı.

Suclamalar muhtelif… Irkçı, Faşist,Şoven ,mason,din düşmanı ve saire….

İsmi değişik amma cismi aynı aktörler bugün Türk Milliyetçiliğine niye saldırıyor bu yazıda maddeler hâlinde ele almaya çalışacağız.

1-) SIĞINMACILAR MESELESİ:

Saldırı gündeminin en üst şiddette yapıldığı ilk ve en önemli mesele budur.
Türkiye’nin demografik yapısının Türk Milleti aleyhine değiştirildiğini, sistemli bir şekilde yavaş yavaş ülkenin yol geçen hanına çevrildiğini, özellikle Suriye’de Pkkya alan açmak için bölgenin boşaltıldığını ve Türkiye’nin bir Ortadoğu çöplüğü yapılmak istendiğini,geleceğimizin tehdit altında olduğunu Türk milletinin hem ekonomik hem de sosyal siyasal olarak cökertilmek istendiğini ilk fark eden (hatta tek fark eden) Türk Milliyetçileri olmuştur.
Meselenin vehametinden dolayı sesimizin kısılması için türlü çeşitli oyunlar ve karalamalar bu yüzdendir.
Lokma dağıtır gibi vatandaşlık dağıtanlar kendi siyasi erk projeleri (Hilafetin sosyolojik tabanı) uğruna Türk Milletinin geleceğiyle oynadıklarının sızısını duymamakta…
Bu sessiz istila bu yeni dalga kavimler göçü Büyük Ortadoğu Projesinden bağımsız düşünülemez.Göz görüyor gönül nasıl katlansın?

2-) ANAYASANIN İLK DÖRT MADDESİ:

Türkiye’nin devlet yapısının,Türk Milletine ve Cumhuriyete dayanmasının ve Kurucu irade felsefesinin yani devletin temellerinin yer aldığı bu maddeler bu temelleri yıkmak isteyenlerin daima hedefinde…
Bu maddelere saldırmak Temellere saldırmaktır.
Temellere saldıranlar daima Türk Milliyetcilerinin mukavemetine çarpıyor.
Bu mesele Türkiyelilik masumluğu içinde şirinmiş gibi sunulan pasta içinde bombadır.
Hedef Ulus Devletimizin içinden uydu devletcikler çıkmasının yolunun açılmasıdır, elbette razı olamayız.Sayfamız yetse daha uzun yazardık ama şimdilik bu kadarla yetinelim.
3-) BÖLÜCÜLÜK VE TERÖRE KARŞI KESKİN TAVIR:
Bölücülük ve teröre karşı elbette en keskin tavır Milliyetçiliğin tavrıdır.
Emperyalizmin payandası olmuş ve daimi olarak canımızı, vatanımızı, birliğimizi tehdit etmiş bölücülük ve teröre karşı hem siyasal hem fiziksel en tavizsiz tavır daima Milliyetçilerde oldu.Bu mücadelenin külliyatına bu ülkede başka kimse erişemez.
Diğer fikir akımları için mesele hadi mücadeleyi geçtik artık iş Terörün ve Uzantılarının Şirinleştirilmesi ve Romantik Yeşilçam filmi tadında önümüze getirilmesine kadar varan bir vakıa oldu.
Elbette terörist kafasına konfeti atanlar önce bize saldıracak.

4-) ATATÜRK VE MİRASI:O’nu daima Kutup Yıldızı olarak gördük.Mücadelesini ve fikirlerini meşaleyle biz taşıdık.En büyük Türk Milliyetçisi O’ydu.
Onun yolunu benimsedik onun ufkuna sahip çıktık.En büyük motivasyonumuz hep Mustafa Kemal Atatürk oldu.Türk Milletinin semasının kutup yıldızına ruh köklerimizle bağlandık.Mirasını emanetimiz bildik.
Kuru edebiyatını yapmadık istismar da etmedik.Onu bize düşman kılmak isteyen hiç bir maya bizim bünyemizde tutmadı.
Yıkıcı iradenin karşısında daima Kurucu iradenin yanında saf tuttuk.Ona saldıran zihniyet bize de saldırdı.Biz de saldırdık…

Türk Milliyetçiliğini ve Milliyetçileri hedef tahtasına oturtan belli başlı saikler bunlardır.
Eksiği vardır fazlası yoktur.
Kaba hatlarla maddeleştirmeye çalıştığımız “Suçlarımız(!) ” bahsi geçen konulardır.

Siyasal islamcısından Liberaline,etnik bölücü teröründen solcusuna pek çok yapı söz konusu bu milli refleksler olunca aynı safta durup bizi ve bu değerleri taşlamakta….
İddia olarak öne sürüp sonradan haksız çıktığımız tek bir mesele yoktur.
Canımız pahasına savunduğumuz her şey
“Türk Milletinin adı sanı yok olmasın diye”dir.

Haklılığımızı tarihten meşruiyetimizi milletten alıyoruz.
Tarihe ve millete düşman olan bize de düşman oluyor.
Tarih tekerrür ediyor iftiralar da öyle.