SILA ŞENTÜRK

#SILAŞENTÜRK#
Çok üzgünüm, bir o kadar da öfkeli !
Kelimelerin kıyafetsiz kaldığı , sözün bittiği yerdeyim.
16 yaşındaki bir kız çocuğu; bakın ÇOCUK diyorum!
Okula gider, arkadaşları ile oyun oynar, hayaller kurar, dans eder.
16 yaşındaki küçücük bir kız çocuğu nişanlandırılıp , nişanlısının kaderine teslim edilmez, edilmemeli de zaten.
Yaşanan bu acı olaya herkes gibi ben de derin üzüntü içerisindeyim.
Çocuklarımız gözümüzden sakındığımız minicik evlatlarımız gözümüz önünde canice katlediliyor ve bizler sadece seyirci kalıyoruz.
#SILAŞENTÜRK# düne kadar adını kimsenin duymadığı o minicik yavrumuzun böylesi acı bir olayla Türkiye gündemine oturması da bizler için çok üzücü bir hadisedir.
Canice katledilen, hayatı, umutları, çocukluğu, yaşanacak upuzun hayatı elinden alınan yavrumuz.
Görebileceği güzel günleri göremeden kara toprağa ellerimizle verdiğimiz yavrumuz! Peki bunun hesabını kim verecek?
Gün geçmiyor ki; bir çocuk, bir kadın katili haberiyle uyanmayalım.
Değerli yazar; Albert CAMUS “Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın” demiş. Ne kadar üzücü bir hadise ile gündeme geldik. Artık biraz harekete mi geçsek?
Bugün 17 Şubat Türk Medeni Kanunun kabul günü, bu ne demek; eşit yurttaşlık hakkının elde edilmesi demektir.
Böyle önemli bir günde, böyle üzücü bir olayı kaleme almak benim için de çok zor oldu.
Türkiye evli çocuklar mezarlığı olmamalı; Böyle gelişmiş bir ülke böyle acı olaylarla gündeme gelmemeli…
Atamızın bize emanet ettiği; gelişmiş bir ülke olarak; bilimden, sanattan, teknolojiden konuşmamız gerekirken biz neden halen çocuk ve kadın ölümlerinden konuşuyoruz?
Bir Kadın, bir çocuk olarak bu coğrafyada korkmadan, özgürce hür yaşamak istiyoruz.
#SILAŞENTÜRK# ‘ün acısını ve hüznünü yüreğimin en derinlerinde hissederek yazımı kaleme aldım…
Bizler bu ülkede boğazı kesilerek ölmek istemiyoruz. Tek istediğimiz insanca yaşamak ama ona da izin verilmiyor.
Çocuklar ölürken değil uyurken sessiz kalınır.
Artık bu vahşetlere dur demenin zamanı gelmedi mi?
O kirli ellerinizi çekin çocuklarımızın üzerinden…