Dolar 38,0092
Euro 41,1918
Altın 3.735,27
BİST 9.625,35
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 18°C
Az Bulutlu
Tekirdağ
18°C
Az Bulutlu
Per 14°C
Cum 15°C
Cts 16°C
Paz 16°C

PALTO

PALTO
Dünyaca ünlü Palto hikayesini bilmeyenler olabilir diye ilk önce çok kısa
olarak özetlemek istiyorum. Dünya Edebiyatında öykünün babası olarak bilinen
Nikolay Gogol (1809-1852) Palto öyküsünün yaratıcısıdır. Hikaye Rusya’nın
Petesburg kentinde sıradan bir kalem memurunun başına gelenleri anlatır.
Kalem memurunun paltosu öylesine eprir ve eskir ki daire arkadaşlarının
ağzında bu paltonun adı artık sabahlık olur. Terziye tamir için götürür, lakin terzi
bu paçavranın tamir edilmesinin mümkün olmadığını, bu döküntüye bir iğne
soksa bin parça olacağını ve bu yüzden ona yeni bir palto dikmesinin daha iyi
olacağını söyler.
Kalem memuru oldukça yoksuldur. Buna rağmen kendisine bir palto
diktirip uzun taksitlerle ödemeyi kabul eder. (Hikaye dramatik bir sonla biter.)
Şimdi okuyucularım bana:
Kardeşim senin işin gücün yok mu? Bizlere palto hikayesi anlatıyorsun
diyebilirler. Hak veriyorum. Ama ülkemizin yıpranan paltosu, çeyrek yüzyıldan
beri bu ülkenin örtündüğü AKP iktidarıdır dersem iş değişir.
Bu palto Nikolay Googol’un öykü kahramanı terzisinin söylediklerinden
de çok kötü halde yıpranmıştır. Tamiri mümkün değildir. Dikiş tutmaz gibi
görünüyor. Yama yapılsa bile dikiş tutmayacağı için yamanın da bir faydası
olmaz. Paltonun miadı çok öncesinden dolmuştur ve kendi kendine dağılıp
dökülmesi an meselesidir.
Şimdi yine öyküye dönelim. Kalem memuru yeni paltosuyla
arkadaşlarının düzenlediği bir eğlence partisine katılır. Yeni paltosuyla hava
atar. Sabaha kadar sert içkiler içer. Tan vakti sisli bir havada eğlence yerinden
ayrılıp evine giderken bir köprünün üzerinden geçerken yeni paltosunu çalarlar.
Kalem memuru kendine geldiğinde çok üzülür, delirir ve kırk gün içinde
hayata veda eder.
Petersburg yerlileri ne zaman o köprüden geçse köprü üzerinde kalem
memurunun slüetini görürler.
Seçime daha çok var
Güzel geçimler efendim.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.