NAİM SÜLEYMANOĞLU VE SPOR

Naim Süleymanoğlu ve Spor
Naim Süleymanoğlu’nun hayatını izlerken aklıma “acaba gençlerimize yeterince imkan sağlıyor
muyuz?” sorusu takıldı.
Naim Süleymanoğlu içimizden çıkan tek insan mı, onun gibi başarılı olacak başka kimse yok mu?
Küçük bir çocuk, yetenekleri fark edilerek bütün imkanlar sağlanıyor. İmkanları gençlere sunmamıza
rağmen gençler mi başarılı olamıyor, yoksa gençlere yeterince önem vermiyor muyuz?
İspanya’da eğitim alırken bir kafede Türkçe konuşulduğunu duyunca şaşırdım ve yanlarına gittim.
İspanya’ya tırmanma duvarı müsabakaları için gelmişler. Müsabakaya gelen sporcularımıza şehirdeki
birkaç Türk olarak destek olmaya gittik. İyi sonuç alamadık. Nasıl alınsın ki? Türkiye’de spor maalesef
belirli bir grup haricinde sadece özel ilgi alanı ile yapılmakta. Müsabakaya gelmek için çalıştıkları
kurumlar zar zor izin vermişler. Bu ruh haliyle yarışacaklar bir de! İzinlerini bile sıkıntılı alan insanların
sportif imkanlarına değinmeye bile gerek yok, daha da içler acısı.
Bir insanın yetenekli olup kendini geliştirerek başarılı olmasını kıskanıyor muyuz! Gerçekten bu kadar
kıskanç mıyız!
Müsabakada dünyanın her yerinden insanlar aileleriyle gelmiş. Küçük çocuklar dilini bilmedikleri
akranlarıyla ufak duvarlara tırmanıyorlar, gülüyorlar, eğleniyorlar. Dünyanın her yerinden insanlar
birbiriyle konuşup kültür alışverişi yapıyor. Bir insanın ailesiyle mutlu olacağı dünya çapında bir
etkinliğe katılması, vatandaşlarımıza sağlanacak lüks bir hizmet gibi bakılmamalı.
Naim Süleymanoğlu içimizdeki tek örnek değil! İçimizde ortaya çıkartılmayı bekleyen nice sporcumuz
var. Bulgaristan’ın bir köyünden çıkarak dünyaca başarılara imza atan bir Türk sporcu acaba
Türkiye’de doğsa ne olurdu? Veya Naim Süleymanoğlu’ndan sonra gençlere sağladığımız imkanlarda
ne gibi iyileştirmeler yaptık? Çuvaldızı yetkililer kendilerine batırıp sormalı.
Bu yıl İran futbol liginde birinci olan ve kupa kaldıran takım bir Türk takımı olan Traktör! İran’ın en
dişli takımlarından olan kızıl kurtlara bakınca diyorum ki demek ki başarabiliyoruz.
Hayallerine kavuşamayacağı için hissizlik halinde yaşayan genç bir kuşak yetiştirdik. Türkiye’de
başarılı olmak için maalesef önce kendi imkansızlığımızı ve bize verilmeyen önemi yenmek
zorundayız.