MÜSLÜMANIN VASIFLARI-2-

MÜSLÜMANIN VASIFLARI-2- Söze rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla başlarken ona sonsuz hamdü senalar yüce peygamberimize ve ehlibeytine de salatü selam olsun İnsanlar amelleri bakımından farklı olduğu gibi inançları bakımından çok farklıdır bu farklılık eğitim öğretim seviyesindende kaynaklanmaktadır Doğru bilgilenme insana yön vermektedir insanı Allah katında kıymetli kılar önce İslam dinine olan imanıdır sağlam bir iman için önce kalp ile iman sonra da dil ile tasdiktir Kul Kelime-i Şehadeti dil ile söyleyip kalbi ile tasdik etmelidir kul Kelime-i Şehadeti söylemekle ben Allah’ın varlığını ve birliğini hiçbir şüphem olmadan inanıyorum bunu kalben destekliyorum yine şehadet ediyorum ki yani tasdik ediyorum dilimle de bu inancımı söylüyorum Hazreti Muhammed Allah’ın elçisi ve kuludur Kelime-i Şehadette kul kelimesinin geçmesinin sebebi tahrif edilen hristiyanlık ve yahudiğe karşı çıkıyorum Allah birdir O hiçbir şeye muhtaç değildir Allah’ın oğlu yoktur doğmamış doğrulmamıştır hiçbir şey ona denk değildir demek istiyorum hristiyanlıkta ki teslis inancını reddediyorum anlamına gelmektedir Rabbimiz Celle Celalühü Bakara suresinde ilk ayetlerinde müminlerin bazı özelliklerini dile getirmektedir Mümin gaybe inanandır namazı kılandır kazandığı rızıktan da infak edendir gayb konusuyla ilgili bazı ayetler şöyledir gaybı da görüneni de bilen Allah’tır(Zümer 41 Haşr 22 Secde 6) gaybı en iyi bilen Allah’tır(Sebe 48) göklerin ve yerin gaybını Allah bilir (Fatır 38)gaybın anahtarları Allah’ın katındadır Allah’ın bilgisi dışında yaprak bile kıpırdamaz (Enam 59)Gözler Allah’ı idrak edemez fakat Allah onları idrak edip görür(Enam 163) insan gelecekte neler olacağını bilemez gelecek gaybi olandır falcıların anlattıkları hepsi gerçek dışıdır bir şey zaten ya olacak veya olmayacaktır falcılarda iki varsayımdan birini tahmini olarak ileri sürerler hiçbir dayanakları yoktur anlattıkları hiçbir ayete veya hadis-i şerife dayanmadığı için İslam falcılığı reddeder peki peygamberler geleceği bilebilirler mi dendiğinde peygamberler de ancak Allah’ın bildirdiklerini Allah’ın izin verip beyan ettiklerini bilirler Buna dayanak ayet-i kerime Cin suresinin 26. ile birlikte 27. ayetinde şöyle beyan ediyor Allah gaybı bilendir gayba ait ilmi hiç kimseye açmaz (26)ancak razı olduğu resulünü açar bildirir (27)Gayb konusunda bazı profesörler şefaat konusunda da olduğu gibi ortak anlamlı olan bir bütün halinde olan birkaç ayeti birbirinden ayırıp sadece bir ayeti ele alıp Cin suresi 26. ayette olduğu gibi gaybı Allahtan baska kimse bilemez kısmını sadece ele alıp konuşmakta iddiada bulunuyorlar ki bu ehli sünnet inancına tamamen terstir Halbuki 26 ve 27. ayet birbirine bağlantılıdır 27. ayette ancak Allah razı olduğu Resulüne gaybi bildirip açar Ayeti Kur’an’da yokmuş gibi davranarak Müslümanları şüpheye düşürmektedirler Şefaat olayında birkaç ayette Cenab-ı Hak hiç kimse şefaat edemez veya müşriklere karşı size kime şefaat edemez ayetlerini ele alıp bağlantılı olan ayetleri bile bile görmezden gelmektedirler Önceki ayette kimse yani herhangi bir kimse kendi kendine şefaat edemez ancak Rabbimiz devam eden ayetlerde Allah’ın izin verdikleri şefaat edecektir ayeti apaçık ortadayken bazı profların söylediği gibi şefaat yoktur demeleri İslam inancına tamamen terstir inkarcılıktır bu sapık görüşler misyonerlere aittir din yıkıcıların İslam dışı düşünceleridir İslam dininde gözüyle görmediği Allah’a iman etmek ahirete inanmak imanın esas şartlarındandır kıyameti yalanlayanlar azgın günahkarlardır (Mutaffifin 11-12)Mümin kendi kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim’e inandığı gibi öncekipeygamberlere gelen kutsal kitaplara Tevrat’a İncil’e inandığı gibi sahifeler halinde gelenlere de inanır Ancak bu kitaplardan İncil ve Tevrat’ta sonradan papazlar tarafından tahribat tahrifatlar yapıldığı için Allah tarafından gönderilen Kur’an-ı Kerim ile hükümsüz kılınmıştır İncil Hazreti İsa’ya Tevrat Hazreti Musa’ya gönderildiği asırlarda Allah tarafından insanlara uyulsun diye gönderilmiştir ancak son Peygamber Hz Muhammede Kur’an-ı Kerim gönderilmesi ile O kitaplar Allah katında hükümsüz kılınmıştır Müslümanlar orijinal Tevrat’ın ve İncili belli peygamberlere gönderildiğine inanır ancak kendi kitapları olan Kur’an’ın ahkamına uyanlar zamanımızda da birçok sapık felsefeciler de olduğu gibi bazı insanlar ben gözümle görmediğime inanmam diyerek inkara düşmektedir insanoğlu her şeyi görmesi mümkün değildir bir mikrobu bile görmek ancak mikroskoplarla mümkün olmaktadır gözün yapısı bellidir maddi varlıkları ancak görebilmektedir soyut olan hiçbir şeyi görememektedir dünyadayken Rabbimizin görülemeyeceği onun nasıllığı niceliği idrak edilemeyeceği beyan edilmektedir(Enam103) Hazreti Musa da Rabbim seni görebilir miyim dediğinde Ey Musa buna dayanamazsın Tur Dağı’na bak eğer o dağ yerinde durabilirse beni görürsün Allah dağı tecelli edince dağ paramparça oldu Musa bayıldı (Arafc 143)kıyamet günü ise insan yeniden çok farklı olarak yaratılacağı için müminlerin yüzleri pırıl pırıl parlayacak ve rablerine bakacaklardır(Kıyamet 22ve 23.ayet) Allah ona inanıp sarılanları ilahi lutfa ve rahmete sokacak dost doğru yola hidayet edecektir (Nisa 171)Rabbim imanla yaşayıp imanla ölmeyi nasip etsin AMİN .