İŞGALCİ(!) GÜNDEME DAİR DÜŞÜNCELER

İŞGALCİ(!) GÜNDEME DAİR DÜŞÜNCELER
Eski bakanlardan Ertuğrul Günay Twitter’da;
“İnsanlar enkaz altında kayboldu; onbinler canını, yüzbinler evini, ailesini, sağlığını kaybetti;
bütün millet yaralı.
Barınma, çadır, su sorunu çözülebilmiş değil.
Bu eksiklerin konuşulduğu ortamda muhalefet,
kendi iç tartışmalarıyla gündemi işgal etmeyi başardı.
Ne demeli?” diye sormuş.
Kendi adıma şunu diyebilirim:
Ülkenin en önemli ve acil gündemi deprem bölgesinde yaşanan çok büyük sorunlar iken, daha doğrusu öyle olması gerekirken, sanki hiçbir şey olmamış ve oralardaki bütün problemler çözülmüş gibi, ülkenin bir numaralı gündemi altılı masadaki cumhurbaşkanlığı adayı konusundaki çatlak oluverdi.
Önümüzdeki seçimler ülkemizin geleceği ve kaderi açısından elbette ki çok önemli ama memlekette herşey güllük gülistanlık da sanki tek ve acil çözülmesi gereken derdimiz buymuş gibi, diğer meseleleri unutturup gündemi bu kadar işgal etmesini de doğru bulmuyorum açıkçası.
Herkes kendince doğru olduğuna inandığı istikamette birşeyler söylüyor, yazıp çiziyor doğal olarak. Siyasetin çamurlu ve bulanık sularına dalıp da bu kadar fazla vakit ve enerji harcamaya gerek yok.
Özetle; seçim günü geldiğinde herkesin tek atımlık kurşun misali bir oyu olacak. Bu oyu kullanırken dikkat edilecek sadece iki kriter var:
1.Ülkenin halihazırdaki mevcut sisteminden, düzeninden, şartlarından ve yöneticilerinden memnun iseniz tercihinizi bu doğrultuda kullanır,
2. Bu sistemden, mevcut ekonomik, idari, hukuki durumdan şikayetçi iseniz, bu düzenin ve yöneticilerin değişmesi gerektiğini düşünüyor ve istiyorsanız oyunuzu buna göre kullanırsınız.
Bu tercihlerden dolayı da rica ediyorum kimse kimseyi vatan hainliği gibi adi ve ucuz ithamlarla karalama bayağılına düşmesin, vatan millet sevgisini ölçme hadsizliğine kalkışmasın. Arkadaşlar, akrabalar, komşular bu gereksiz siyasi tartışmalarla birbirlerini üzmesin, kalplerini kırmasın, topyekûn bir millet birbirine düşmesin.
Çünkü siyasiler yarın öbür gün ortak menfaat birlikteliğinde, hiçbir şey olmamış ve yaşanmamış gibi yine yollarına devam ederler, bizler ise birbirimizi kırdığımızla ve küslüğümüzle ortada öylece kalırız. Buna değer mi Allah aşkına.