İHANET

İHANET !
Günümüz toplumunun asıl sorunsal alanı; sürekli ihanete uğradıklarından dolayı dostluk kavramının geçersizliğinden dem çalarlar. Bu nedenle sürekli başkalarını hain,çıkarcı ma teryalist,narsist,sadist,egoist ve kapitalist olduklarını iddia ederler.Ancak, kendi pratiklerini,amellerini,emellerini,eylem ve söylemlerini hiç bir zaman sorgulamazlar,öz eleştiri yapmazlar! Paradigmalarını,tezlerini ve parametrelerini,temellendirmek için toplumun çimentosu olan,güven, dostluk ve vefa gibi hayati kavramların içini boşaltmak için yoğun bir çaba içerisindedirler. Halbuki, bu kişilerin bir çoğu yıkıcı tarz da eleştirdikleri tutum ve davranışların âlasını kendileri inşaa ederler,ifa ederler. Kendileri sütten çıkmış ak! kaşık gibi ihaneti sanat edinmiş, başkalarının her türlü emeğinden, eserinden,statüsünden, hüsnü niyetinden, dostane çabalarından,maddi ve manevi katkılarından yaralanıp,hedefe,düzlüğe,felaha,feraha eriştiklerini zannettikleri anda arkasını dönüp,yüz çevirip,180 derece kıvırırlar. Öyle ki; düşman saflarında en önde yer alırlar. Öldürücü darbeyi indirmek için fırsat beklerler.Halbuki; İhanet ettikleri,aptal, ahmak,saf,silik ve değersiz diye addetikleri kişiler bunlardan bihaber değillerdir. Aslan misali pusudadır ve çakallar (hainler) her daim rezil ve rüsva olmuşlardır/olacaklardır ve olmaları her daim mukadderdir. Bu neviden insanlara önerim; lütfen EMPATİ kuralına uyalım,uymayanları uyaralım. Aksi halde fert ve cemiyet ekseninde ölümcül kazalar kaçınılmaz olacaktır. Aslen asalak olanlar bilmelilerdir ki; hasbi,hamiyetperver,naif ve sevgi ile bezeli hiç kimse sanıldığı gibi ahmak,aptal,silik ve salak değildir… ve bu zihniyetin müntesipleri hem dünya da hem de ukba da rezili rusva olmaya mahkumdur. Çünki yüce yaratıcı Nisa suresinde (105) bırakın ihaneti “…hâinlerden yana olma…” şeklinde elçisini dahi uyarmıştır. “Vefa” bir semt isminden ibaret olmamalı, Vefa: sevgide bağlılık, hesapsız hasbilik,ölümüne dostluk,yâr ve yarenlik,özde paylaşmak, kuşatmak, kucaklaşmak değil mi? Bir lokma ekmeği paylaşmak değil mi? Karaktersiz,haysiyetsiz,kifâyetsiz ve iblis ruhlu insanlar her daim Hasan sabbah ve güruhu, Sezarın brutus’u ve medineli münafıkların elebaşı Übey bin Selul gibi dost gibi görünüp emellerine ulaşınca sırttan vurmayı şiar edinmişler ise âkibetleri zelil ve perişanlık olmuştur. Zerre kadar insanlıktan nasibini almamış zındıklardan, soysuzlardan, asalaklardan ve efendimizin canlarına dahi ihanet eden yezid soyundan Allah cümlemizi muhafaza etsin diyelim.Fazla söze ne hâcet, Ziya paşa’ya kulak verelim; “Âinesi iştir kişinin lafına bakılmaz, şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde”. Hâsılı,”kendi yer salkımı başkalarına verir talkını” erbabından olmayalım, olanları uyaralım vesselam.Vefa,dostluk, dayanışma ve kadim değerlerimizi yaşatma adına Hoşça ve dostça kalalım. Vefa ile selam ve dua ile…