İ B A D E T
Nedir ibadet, Kulun ruhuyla ve bütün maddi ve manevi bütün varlığı ile Allah’a yönelmesi; ezelde Allah’a verilen sözün, kul olma ahdini yerine getirme görevi !.. Arapca abede – ya’budu =ıbâdetün. Boyun eğmek, itaat etmek. Bunun tersi asi olmak , isyan etmektir . Karşılığı da cehennemdir. “ Kim de Allah’a ve Peygamberine isyan eder ve onun koyduğu sınırları aşarsa Allah onu ebedî kalacağı cehennem ateşine koyar…” (Nisa 14 )
İnsanlar niye , daimi olarak ihanet etmeyi seçerler ?..Halbuki ezelde ruhları yaratıldığı ve muhatap alınarak sorulana , doğru cevap verdikten sonra nasıl oluyor da değişkenliği tercih ediyorlar !..
“Hani Rabbin Âdemoğullarının bellerinden (sulplerinden) soylarını (zürriyetlerini) çıkarmış ve onları kendilerine karşı şahit tutmuştu da :
– Ben , sizin Rabbiniz değil miyim ?.. diye sorunca onlar :
– Evet , Rabbimizsin , buna şahitlik ederiz “ dediler .
O sizi böylece şahit tuttu ki , kıyamet gününde (inkar edip , ahdinizden dönerek ) :
– Biz bundan habersizdik , demeyesiniz “ ( Değişmeyesiniz ,caymayasınız , diye ) A’raf 172 )
“ Sonra ( Allah ) , duman halinde bulunan göğe yöneldi . Ona ve yerküreye dedi ki :
– İsteyerek veya istemeyerek buyruğuma gelin .
Her ikisi de :
– İsteyerek geldik , dediler.” (Fussilet :11 )
Eskiden beri , köylerde , şurada – burada büyüklerimiz , “Ne zamandan beri Müslümansın “diye sorarlardı . Biz de “Kâlû Bela “dan beri “diye cevap verirdik . Demek ki , bunun aslı yukarıya aldığım Âyete göre Cenabı Hak Zü’L-Celâl , ezelde kullarının ruhlarını yarattıktan sonra zürriyetlerini şahit tutarak onlardan kul olma hususunda“İlâhî Mukavele “ için söz almış olmasıymış . Bu gün yeryüzünde kul olarak çeşitli insanlar yaşamaktadır .Bunların hepsi Yüce Allah’ın kullarıdır :Hıristiyanlar , Yahudiler , Ateistler , Putçular , Hindular , Brahmanlar , Aleviler diyerek Hz. Ali Kerremallahü vecheye iftira ederek cem evlerinde kadın-erkek dans ederek yaptıkları nasıl bir Ali sevgisiyse , pek anlamadık !..
Müslümanlar ….Dikkat ediniz , ne şerefyap insanlarsınız . Ezelde kulluk yapacağınıza söz verdiniz . O halde ahdinize sahip çıkınız , ihanet etmeyiniz !..
Yeryüzünde diğer insanlar da , ezel ahitlerindeki kulluklarının gereğini yapıyorlar mı , yoksa ihanet içinde midirler , kararı size bırakıyorum!
Burada Müslümanları öven , Âli İmran sûresindeki şu âyet çağrışım yoluyla aklıma tekrar geldi : “ Siz , (kullar ) insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz . ( ama bir şartla ) iyiliği emreder , kötülükten de nehiy edersiniz “ ( bu yolda olmalısınız!..)
İbadet , kulluğun bir aynasıdır ; onun maddi ve manevi şavkını etrafa aksettirmesi bakımından !.. İbadet , sen ne büyük bir lütufsun , ezelde verilen söz üzerine , sadık kullarına!.. Baksana dağlar , taşlar ağaçlar , tabiat bile , hep ibadet halinde Allah’a kulluk ediyorlar da nerede nankör insanlar , hani ezelde Allah’ın kulu olduklarını itiraf etmişler ve söz vermişlerdi de!..Bu kadar döneklik , bu kadar yoldan sapmalar , kendi özelliklerine münhasırmış demek ki !..Peki , nerede kaldı Allah Teala’nın kullarına Kur’an’daki şu ikazı :
“Ben , cinleri ve insanları ancak bana ibadet (kulluk ) etsinler ve beni tanısınlar , diye yarattım” (Zariyat 56)
Ayeti Kerimede hiçbir maksatla değil , sadece bana kulluk etsinler (Allah’a inanıp ancak buyruklarını yerine getirmeleri için ) Benim büyüklüğümü tanımaları için ancak yarattım’dır. Kulların ubûdiyetlerini idrak etmeleri , böylece Allah’ı tanımaları ve O’nu yüceltmeleri , ululamaları için O’na ibadet etmeleri lazımdır . Kulluğun gereği , ibadetten geçer .
Sûrenin sonraki ayetlerinde de :
“Ben onlardan bir rızık istemiyorum . Beni yedirmelerini de istemiyorum . Şüphesiz ki O , rızık veren , sağlam kuvvet sahibi Allah’tır . Şüphesiz ki zulmedenlere arkadaşlarının payı gibi , dolgun bir azap payı vardır . Ama acele etmesinler . Kendilerine vaat edilen günlerinde uğrayacakları azaptan dolayı vay inkar edenlerin haline “ ( Zariyat 57 – 60 )
Bu hususta Ebu Hureyre radiyallahu anhü , Buharide rivayet ettiği bir Hadisi Kudsîde , Rasûlüllah Efendimizden şöyle rivayet etmiştir :
Allah Teala , şöyle ferman buyurdu :
“Kim benim veli kuluma düşmanlık ederse , ben de ona karşı savaş ilan ederim . Kulumu bana yaklaştıran şeyler arasında en çok hoşuma gideni , ona farz kıldığım ayni şeyleri eda etmesidir. Kulum bana nafile ibadetlerle yaklaşmaya devam eder , sonunda sevgime erer . Onu bir sevdim mi artık ben onun işittiği kulağı , gördüğü gözü , tuttuğu eli , yürüdüğü ayağı , aklettiği kalbi , konuştuğu dili olurum . Benden bir şey isteyince , onu veririm . Benden sığınma talep etti mi , onu himayeme alır , korurum . Ben , yapacağım bir şeyde , mü’min kulumun ruhunu kabzetmedeki tereddüdüm kadar hiç tereddüde düşmedim . Ölümü sevmez , ben de onun sevmediği şeyi sevmem . ( Buhari Rikab 38 )
Bu Hadîsi Kudsîden çıkarılacak ders , kul imandan sonra kendisini ibadete vererek ruhuyla bedeninin bütün azalarıyla ibadete yönelecek ; yaşadığı müddetçe aklıyla , kalbiyle , gözleriyle , kulaklarıyla , elleriyle , ayaklarıyla ve bütün azalarıyla ibadet halinde olacak ; kul olma sırrına vakıf olunca artık o , kemâlâta ermiştir .Bundan sonra belkide , tersi olarak :
“Kulum akleder benimle , kulum görür benimle , kulum işitir benimle ,kulum yürür benimle , kulum tutar benimle , kulum karar verir benimle düşüncesinde , kulunun hüsnüniyeti olarak ifade edilse de bundan sonra Cenabı Hakk , şu fermanı uygun görüyor ve buyuruyor :
“ Şayet kullarım sana benden sordularsa ben onlara çok yakınımdır . Bana dua edenin duasını kabul ederim .” (Bakara :186)
“ O Halde Rabbini hamd ile tesbih et ve secde edenlerden ol .” ( Hicr :98 )
“ Halbuki Rabbiniz buyurdu ki : Bana yalvarın ve dua edin ki , duanızı kabul edeyim . Şüphesiz ki , bana ibadet etmeyi kibirlerine yediremeyenler , horlanmış rezil ve perişan olarak cehenneme gireceklerdir .” ( Mü’min 60 )
Dua , ibadettir…İbadetsiz kulluk olmaz : İbadetsiz , Müslümanlık hiç ama hiç olmaz !..
Pervasızca şöyle ifadelenir , bazı Müslümanlar tarafından , “ben ibadet etmiyorum , sen benim kalbime bak” “Ne varmış senin kalbinde “ “Benim kalbim temiz “ “Kalbini puro sabunuyla mı yıkadın yoksa .”
Böyle gevezelik yapanların ancak münasebetsizliklerinin , kusur ve kabalığının zevzekliğidir bunlar !..
Hulâsa , Allah Teâla şu Âyeti Kerime ile kullarını , dolayısıyla Müslüman kullarını ikaz ediyor ve dikkatlarını çekiyor :
(İnanç zaafiyetiyle , duasız , ibadetsiz , maksatsız , boşuna bir hayat geçirme , hâlâ ne aldanıp duruyorsun)
“ SANA ÖLÜM ( YAKÎN ) GELİNCEYE KADAR RABBİNE İBADET ET “ ( Hicr : 99 )