DİN DIŞI AŞIRILIKLAR

DİN DIŞI AŞIRILIKLAR Söze rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla başlarken O na sonsuz hamdü senalar yüce peygamberimize ve ehlibeytine de salatü selam olsun Kur’an-ı Kerim birçok ayeti kerimede bana ibadet ediniz bana kulluk ediniz diye buyurmaktadır İslam dini her işimizde her davranışımızda ölçülü olmayı itidalli davranmayı tavsiye eder Ancak kullar kendi düşüncelerine kendi anlayışına göre davrandıkları için dalalete yani sapkınlığa ayrılıkçılığa düşmektedirler İslam dininin ana kaynakları Kur’an-ı Kerim hadis-i şerifler Kıyası Fukaha ve içtihattır Kıyası fukaha ve içtihat olayları İslam dünyasında tanınmış ehli sünnet olan İslam alimlerinin işleridir Onların yetkisindedir önüne gelen kendi kafasına göre kendi anlayışına göre tevil ve tefsirde bulunamaz Zira tefsir ilmi bütün ilimlerden faydalandığı gibi manevi ilimlerdendir faydalanır ancak arap edebiyatı çok önemli bir yer tuttuğu için bazı kelimeler 5 10 tane anlam taşıyan kelimeler mevcuttur Bu sebeple Peygamber Efendimiz vahim muhatabı olduğu için gelen ayetlerle ilgili mecazi anlamlar taşıyan ayetler inzal olunca sahaneler bu ayetleri anlamayınca hemen peygamber efendimize sorulur sorarak neyin ne olduğu anlaşılmıştır Men Sekar ayeti inzal olunca bunun ne anlama geldiği sahabeler tarafından anlaşılmadığı için Hz Ömer bu ayetin anlamını sorduklarında Hazreti Ömer ben de bilmiyorum hemen Resulullah’a gidiniz O doğrusunu bilir deyince sahabeler aynı soruyu Rasulullah’a sorduklarında sekar cehennemdir diye karşılık vermiştir Resulullah da bunu nereden biliyordu nereden öğrendi Peygamber Efendimiz de Hz Cebrail’in bildirilmesi ile konu açıklığa kavuştu yine Hakka Suresinde geçen ansak ayeti geçmektedir sahabeler incik gözükünce ayetinde ne anlatıldığını anlayamadılar hemen Resulullah’a başvurarak bu ayetin Cenab-ı Hakk’ın kıyamet gününde mahşere teveccüh edeceğini şeref vereceğine anlamışlardır İşte bu sebeple peygamberimizin sahabeye sahabenin tabiinlere bilginin aktarılması çok önemli olduğu için rivayet olayı önem arz etmektedir Peygamber Efendimizin dizi dibinde yetişen devrin alim sahabelerden olan Abdullah ibni Mesut Kur’an-ı Kerim’i anlama faaliyetlerini şöyle anlatıyor İnzal olan ayetleri beşer beşer bazen de aşırılar olan onlu ayetleri önce ezberliyorduk sonra anlamlarını öğreniyor sonra da bu ayetlerin nüzül sebeplerini öğrenip kimin hakkında hangi olayı aydınlattığını öğrenip ezberliyorduk diyor işte tefsir ilminde rivayet bu bakımdan çok önem arz etmektedir Sahabe bile inzal olan ayetleri yanlış anlayınca hatalı davranışlarda bulunmuştur Şöyle ki Hucurat Suresindeki peygamberimizin yanında bulunduğumuzda sesinizi yükseltmeyiniz ayetini yanlış anlayan sahabe kendi kendine yorum yapıp benim sesim doğuştan gür kuvvetli bu ayet benimle ilgili inzal oldu deyip mescide gelmedi peygamberden uzak kaldı Rasulullah sahabeyi göremeyince arkadaşınız nerede onu göremiyorum hasta mı ne oldu deyince sahabeler Ya Resulallah onun sesi yüksek kuvvetli olduğu için sizi rahatsız etmemek için pek gelmiyor dediklerinde Resulullah hayır öyle değil o ayet peygamberimizin yanındayken ulu orta konuşmayın bağırıp çağırmayın hakareti vari anlamdadır arkadaşımıza haber verin yanlış anlayışı düzeltin demiştir Resulullah zamanında iki sahabe yanına gelip biz dünya işlerinden uzak kalıp daha çok ibadet edeceğiz Bunun için de gündüzleri her gün oruç tutacağız geceleri de bütün ibadet edeceğiz uyumayacağız eşlerimizden çoluk çocuktan uzak kalacağız dediklerinde Efendimiz hayır siz öyle yapmayın Hazreti Davut peygamber gibi bir gün oruç tutun bir gün tutmayın deyince hayır olmaz bu bize yetmez dediklerinde Peygamber Efendimiz haftanın Pazartesi ve Perşembe günleri veya her kamerayı ayın 13/14 ve 15. günleri olan Eyyamıbid orucu tutunuz geceleyin de benim gibi yapınız gece namazı kılıp yatın dinlenin yarınki güne yine dinlenmiş olarak çıkıp dünya işinizi yapın rızkınızı tamamlayınız ben ne yapıyorsam siz de öyle yapın dediğinde sahabeler Peygamberimizin tavsiyelerini az görüp onun yolundan ayrılıp kendi düşüncelerine göre davranıyor Rasulullah’ı dinlemediler aradan zaman geçtikten sonra bu iki sahabe Resulullah ile karşılaşınca onlara Peygamber Efendimiz bu haliniz nedir size ne oldu diye sorunca Ya Resulallah seni dinlemedik tavsiyene uymadık sağlığımızı kaybedip perişan olduk görüldüğü gibi bitkin yorgun rezil bir hale düştük dediklerinde Peygamber Efendimiz işte bu olay sonunda sünnetimden ayrılan sünnetimi terk eden bizden değildir buyurmuştur Diğer bir hadisi şerifte de sünnetimden ayrılan sapıtıp helak olacaktır diye buyurmuştur Bu olay sonunda iki sahabenin kendi davranışları muhdes olarak değerlendirilmiştir Resulullah efendimiz dinde olmayan olayı muhdes olarak değerlendirilmiştir Muhdes olaylarda bulunanlara Peygamber Efendimiz onlara yardımcı olmayacağını cehenneme gidişlerine engel olamayacağını beyan etmiştir Bu iki sahabenin olayına baktığımızda davranışları İslam’a ters Kuranı Kerim Necim suresinde insan ancak çalıştığının karşılığını göreceğini diğer bir ayette de Allah çalışanlarının emeğinin karşılığını zayi etmeyeceğini beyan etmektedir hal böyleyken günümüz insanı da dünya ve ahiret ilişkilerini dengelememiştir Bir kısım kullar namazı kılmakta orucu tutmakta zikrini yapmakta sakin bir yaşam sürerken bir kısım insanımız da ahiret hayatından uzak kalıp dünya derdine kendini kaptırmıştır Önemli olan yaşarken dünya hayatını da ahiret hayatını da kazanmaktır Resulullah’ın yoluna uymaktır sünnete ters olan her şey muhdestdir Rabbim cümlemize heva ve heveslerine uymaktan her türlü dalaletten uzak eylesin imanla yaşayıp imanla ölmeyi nasip etsin. AMİN.