ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE(LER) OLUR?

ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE(LER) OLUR?

“Adaletin olmadığı yerde ahlak da yoktur.” demiş Michel De Montaigne.

Evet, ne yazık ki öyle. Adaletin olmadığı yerde masum Narinler vicdansızca, ahlaksızca hayattan koparılır, yirmi günde bulunamaz, gerçeklerin hiçbir karanlık nokta kalmayacak şekilde ortaya çıkması için değil de sanki çıkmaması için uğraşıldığı izlenimi oluşur.

Adaletin olmadığı yerde, kırk küsur yıl hapis cezası istemiyle yargılanan, kısa sürede ne şekilde büyük bir servete sahip oldukları meçhul sonradan görme sözde fenomenler nasıl oluyorsa kısa sürede tahliye edilir,”energiiii” diye videolar paylaşır, milyonlarca takipçisine tahliye olduğu gün beş yüz bin yeni takipçi eklenir, ülkenin gerçek gündemi birdenbire değişiverir.

Adaletin olmadığı yerde, yüz binlerce insan evrensel hukuk değerlerine, “kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesine rağmen, siyasi ve idari saiklerle uydurulan hukuk garabeti kriterlerle bir gecede işlerinden edilir, mahkemelerde terörist yaftasıyla yargılanıp tutuklanır, hüküm giyer, hayatları alt üst olur ama en azılı adi suçlular ve organize suç örgütü liderleri ve elemanları yapılan infaz düzenlemeleriyle ellerini kollarını sallayarak aramızda dolaşırlar.

Adaletin olmadığı yerde, “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” diyenler o yılanın bir gün kendilerine de dokunacağını bildikleri halde, bilmezden gelmeyi tercih ederler. Mevcut düzenleri, konforları bozulmasın diye üç maymunu oynamaya, haksızlık adaletsizlik karşısında sessiz kalarak “dilsiz şeytan” rolüne devam ederler. Ancak ne zaman ki düzenleri, konforları, menfaatleri, kısacası “cepleri” zarar görmeye başladığında en büyük yaygarayı yine onlar koparır, “Dün dündür, bugün bugündür” dönekliğiyle birden en katı muhalif olurlar.

Velhasıl, adaletin olmadığı yerde ahlâk da yoktur, ekonomik refah ve düzen de yoktur, kaliteli eğitim de yoktur, yeterli sağlık ve sosyal güvenlik hizmetleri de yoktur, huzur ve sükunet de yoktur.

Bütün bunların olması ancak gerçek bir adaletin tesis edilmesi ile mümkündür. Çünkü devletin ve toplumun direği, omurgası “adalettir”. O olmazsa üstüne hiçbir sağlam bina inşa edilemez, omurgasız bir insan ve toplum dik bir şekilde ayakta duramaz.

Arzu ederseniz yine bu köşemden 2021 yılında sizlerle paylaştığım “Adaletin Olmadığı Yerde” başlıklı yazımı da aşağıdaki bağlantıdan okuyabilirsiniz.

ADALETİN OLMADIĞI YERDE