ZAFERE DOĞRU
Yıl, 1881 Selanik. Bir çocuk gelir dünyaya. Gözleri mavi, çakmak çakmak,
saçları sarı ama ne altın sarısı ne buğday. Mustafa koyarlar adını. Her çocuk gibi
güler oynar, dayısının mısır tarlasındaki kargaları bile kovar. Kim diyebilirdi ki
o çocuk gün gelecek yurdundan işgalcileri kovacak. Çok zeki olduğunu fark
eden matematik öğretmeni Kemal adını vermiş ona. Mahalle mektebi, Şemsi
Efendi Okulu. Azimli ve kararlı, çalışkan olmasıyla başlayan eğitimi, Selanik
Mülkiye Rüştiye, Askeri Rüştiye, Harp okulu, Harp akademisi derken, Milli mücadele yılları.
Birçok cephede öne çıkmış, Çanakkale;de gösterdiği olağanüstü başarılarla bir
destan yazdırmıştı. Durmadan toprak kaybeden Osmanlı idaresi için Namık
Kemal şöyle seslenmişti; ;Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini… Yok
mudur kurtaracak bahtı kara maderini?
Birinci dünya savaşı sonrası galip devletlerce Osmanlı İmparatorluğu işgale
uğramış, İstanbul saray hükümeti çaresiz kalmıştı. Mustafa Kemal işgalcilerin
gemilerine bakıp;Geldikleri gibi gidecekler; demişti. Ayrıca Namık Kemal’e
nazire olarak şu ünlü mısralar dökülmüştü dilinden:;Vatanın bağrına düşman
dayasın hançerini. Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini;
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ancak dahilere özgün zeka, sabır, yerinde karar ve
kahraman bir duruşla 30 Ağustos 1922 günü sözünü tutmuştu. Zaferle
sonuçlanan Büyük Taarruz'da Türk milleti olarak altın harflerle bir tarih yazdı.
Sadece yurdumuzun bağımsızlığını değil, bireylerin özgürlüğünü de kazandık.
Bugün özgür bir Türk kadını olarak konuşuyor yazabiliyorsam bunu ona
borçluyum.
İstiklal savaşı kolay kazanılmadı. Atatürk’ün 57. Tümen komutanı olarak atadığı
Albay Reşat Bey Büyük Taarruz günü Atamızın alınmasını emrettiği bir tepeyi
söz verdiği vakitte alamadı diye intihar edip Atamıza şu mesajı bırakmıştır:
“Yarım saat zarfında bu tepeyi almak için söz verdiğim halde sözümü
yapamamış olduğumdan yaşayamam komutanım!”
Atatürk’ün gözünden yaşlar boşanır.
Yıllardır yoksulluk, cehalet içinde çabalayan Türk halkı, Mustafa Kemal ve
onun birbirinden kahraman silah arkadaşları sayesinde yedi düvele karşı bu
büyük zaferi kazanmış, medeni ve özgür bir toplum statüsüne kavuşmuştur.
Bundandır ki sadece 30 Ağustos ifadesi bile insanı heyecanlandırmaya yetiyor.
Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün ve kahraman silah arkadaşlarının, şehitlerimizin ruhları şad, mekânları cennet olsun inşallah. 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun