Dolar 38,7176
Euro 43,5008
Altın 4.138,44
BİST 9.279,21
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 23°C
Hafif Yağmurlu
Tekirdağ
23°C
Hafif Yağmurlu
Cum 15°C
Cts 18°C
Paz 18°C
Pts 18°C

YARIŞMAK MI, YAŞAMAK MI ?

Yarışmak mı, Yaşamak mı?

Evler yarışta, arabalar start çizgisinde, eşler gizli kıyas tablolarında… Çocuklar, kıyafetler, hatta dertler ve hastalıklar bile bir “benimkisi daha çok” yarışının içinde. Öyle ki artık kimin acısı daha derin, kimin gözyaşı daha haklı, o bile bir skor tablosunda yer bulabiliyor. Yarış, her yeri sarmış durumda. Ama yarışın kendisi bile artık kimseye iyi gelmiyor.

Oysa hayatta yarışılması gereken yegâne şey, iyiliktir. Fakat iyilik sessizdir. Göstermez kendini. Manşetlik bir yanı yoktur, takipçi kazandırmaz, alkış toplamaz. Belki de bu yüzden çoğu zaman yarış dışı bırakılır. “Hayırda yarışmak” ayet olur da, hayat olmaz.

Biraz düşünelim… Neden bu kadar çok kıyaslıyoruz? Neden sürekli karşılaştırıyoruz? Çünkü var olma biçimimiz, başkalarının varlığına bağlı hale geldi. Sosyal medyada gördüğümüz her paylaşımla, kendimize yeni bir “yetersizlik” hikayesi yazıyoruz. “Ben neden orada değilim?”, “Benim çocuğum neden bunu yapamıyor?”, “Ben neden onun kadar sevilmiyorum?”…

İnsanın özüyle buluşamadığı bu çağda, belki de en devrimci şey, yarışmamak. En cesur duruş, yavaşlamak. En kıymetli marifet, sadeleşmek.

Yapay zekâlar bile bu hız çağında, insan gibi düşünmeyi öğrenirken, biz insanlar makine gibi yaşamaya başlıyoruz. Üstelik her şeyin algoritmalarla ölçüldüğü bir dünyada, doğru bir insan olmak, ölçülemez bir meziyet olarak kaldı. Puanlanamaz, filtrelenemez, etkileşim alamaz. Ama bir insanı hayata bağlayabilir, bir çocuğun kalbini ısıtabilir, bir yaşlıya huzur verebilir.

Eğer illa bir şey olmak istiyorsanız; iyi bir insan olun. Doğru bir insan olun. Güzel bir insan olun. O kulvarda rakip yok, rekabet yok. Sadece kalbinizle baş başasınız.

Unutmayın, hayat bir yarış değil. Bir yolculuk. Ve bu yolculukta kimseyle değil, sadece kendi dününüzle yarışmanız yeterli. Dün olduğunuzdan daha anlayışlı, daha vicdanlı, daha adil, daha sevgi dolu biriyseniz kazandınız demektir.

Yarışan değil, yaşatan olun. Çünkü bu dünya, iyi insanların sessiz kahramanlığına her zamankinden daha çok ihtiyaç duyuyor.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.