Dolar 38,7612
Euro 43,6459
Altın 4.147,59
BİST 9.390,51
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 19°C
Az Bulutlu
Tekirdağ
19°C
Az Bulutlu
Pts 18°C
Sal 18°C
Çar 18°C
Per 16°C

ÜSKÜP’TE BİR “BALKAN NİNNİSİ”

ÜSKÜP’TE BİR “BALKAN NİNNİSİ”
21 Haziran Salı günü akşamı TRT 1 ekranlarında “Balkan Ninnisi” adında yeni bir dizi başladı. Yıllar önce severek izlediğimiz, tadı damağımızda kalan Elveda Rumeli dizisindeki Sütçü Ramiz karakteriyle, bu tarz projelerdeki bir numaralı oyuncu olduğunu cümle aleme ilan eden başarılı oyuncu Erdal Özyağcılar’ın Köfteci Süleyman (Sülüman) rolüyle yer aldığı bu yeni dizi, biz Rumeli Türkleri başta olmak üzere birçok izleyiciyi heyecanlandırdı ve ekran başına kilitledi.
Benim için, haftalardır fragmanları yayınlanan bu diziyi en ilgi çekici kılan taraf ise, tutkulu olduğum ata diyarım Üsküp’te çekiliyor olması. Tarihi Türk Çarşısı, Taş Köprü olarak bilinen, atalarımızın Üsküp’ün kalbine atmış oldukları silinmez bir imza gibi yıllara meydan okuyan tarihi Fatih Köprüsü, Vardar nehri, Makedonya ve Üsküp Türklerinin içimizi ısıtan, kulaklarımızın pasını gideren o güzel, o sıcacık Üsküp ağzıyla samimiyet, vefa ve insanlık timsali konuşmaları, yüzyıllardır yaşattıkları gelenek ve görenekleri her hafta Salı akşamı ekranlarımızı şenlendirecek olması, ne ka güzel, ne ka güzel, değil mi?
14-15 yaşlarımda, Yavuz Bülent Bakiler üstadın Üsküp’ten Kosova’ya adlı o muhteşem kitabını tanıyıp okuduktan sonra tabiri caizse meftunu olduğum, 1994 yılında hasretimi dizelere döküp şiir yazdığım -şiiri yazının sonunda okuyabilirsiniz- ata yurdum Üsküp’e ilk olarak 12 Eylül 2004 tarihinde gitmek nasip olmuştu ve 1994 yılında yazmış olduğum şiirdeki;
Bir gün gelmek nasip olursa sana,/Yüzümü süreceğim toprağına, sözümü yerine getirerek, o mübarek toprağını eğilip öptüm, vuslata eriştiren Rabbime şükrettim. Kaderin garip bir cilvesidir ki, ilk defa yurtdışına çıkıyordum ve ilk varış yerim de Makedonya ve Üsküp olmuştu.
Kosova’da görev icabı bulunduğum yıllarda fırsat buldukça Üsküp’e defalarca gittim, gezdim. Her gidiş hasretimi bir nebze dindirse de, deniz suyu misali sevdamı, tutkumu daha da ziyadeleştirdi. Şimdilerde yine bu hasretin çepeçevre kuşatması altındayken Balkan Ninnisi ilaç gibi geldi tabir yerindeyse. Bu ifadeler belki de sizlere biraz tuhaf ve abartılı gelebilir ama Üsküp’ü gördükten, havasını teneffüs ettikten, suyunu içtikten, tarihi çarşıda köftesini, simitli poğaçasını yedikten, o samimi ve içten sakinlerini tanıdıktan, sohbet ettikten sonra bana hak vereceğinizden, az bile yazmışsın diyeceğinizden eminim.
Balkan Ninnisi vesilesiyle televizyon ekranında da olsa, tekrardan Üsküp’ü görme ve yaşama, bir nebze hasret giderme imkânını bizlere sundukları için TRT yönetimine, dizinin yapımcısından yönetmenine, oyuncularına ve bütün emektarlarına teşekkür ediyorum.
1994 yılında yazmış olduğum aşağıdaki Üsküp şiirimle yazımı noktalıyor, ata diyarım Üsküp’e ve bütün Rumeli’ye kucak dolusu sevgi ve selamlarımı iletiyorum.

ÜSKÜP
Hayallerimi süsleyen güzel şehir,
Dedem memleketi, ecdat yadigârı.
Hasretim seni görmeye,
İstiyorum bir defa dahi olsa, sana gelmeye.

Sen ki, Paşa Yiğit Bey’in açtığı,
Evlad-ı Fatihânların yattığı,
Şimdi ise hüzünle baktığı,
Bir kutlu Türk diyarısın.
Hep hayal ettim kendimi Fatih Köprüsü’nde,
Türkülerini dinledim kendimden geçercesine.
Tuğralı çeşmelerinde yıkadım yüzümü,
Seninle açtım bu paslanmış gözümü.

Ben burada hasretinle yanıyor,
Senin vuslatını istiyorum Üsküp.
Adın dualarımı süslüyor,
Kalbim seninle daha coşkulu atıyor.

Bir gün gelmek nasip olursa sana,
Yüzümü süreceğim toprağına.
Duygularım sel olup taşacak,
O zaman cümleler halimi anlatamayacak.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.