SU HIRSIZLIĞI
Bir yaşıma daha girdim. Şaka yapmıyorum önümüzdeki ay bir yılı daha devirip yeni yaşıma ayak basacağım. Ama bu yeni yaşıma girerken bir şey daha öğrendim. Öğrenmenin yaşı yok . Hırsızlık bilirsiniz yüz kızartıcı bir suç. Bir kuruşu da, milyon lirası da çalmak ise eğer eşdeğer suç. Azı çoğu yok yani.
Kömürden çalıyorlar sözüyle sık sık muhatap olurduk. Yıllar önce ek iş olarak açtığım bir kömür deposunda kömürden nasıl çalınır gördüm ve yaşadım. Ve bu hırsızlığı yapan ortağım ile hemen yolları ayırıp sezon bitmeden ortaklığı bitirdim. Çünkü kimsenin kul hakkına giremezdim. Hesabı ağır olur.
Gelelim su hırsızlığına. Geçenlerde bir hazır su satıcısıyla sohbetimiz esnasında bir personelin su hırsızlığı yaptığını işittim ve detaylarını öğrenince pes doğrusu dedim. 19 litrelik damacana ile satılan su için geçerli benim duyumum. Vatandaş aldığı su’dan şüphelenip analizini yaptırınca ortaya çıkmış hilekarlık.Nasıl mı ?
Damacanadaki dolum esnasında takılan orijinal kapak ve ambalajı sebile boşaltırken usulca yırtmadan çıkartıp alan bazı dağıtıcılar boşalan damacanayı çeşmeden doldurup elindeki bu etiketi ustalıkla takıp yeni müşterisinin sebiline çaktırmadan boşaltıyormuş. Para cebe patron kafayı yesin işler kesat diye. Vay anasını dedirtecek bir su hırsızlığı bu. Helalinden çalışan, tartıda hile yapmayan kömürcüleri ve sırtına yüklediği 19 litrelik damacanayı beşinci kata yürüyerek çıkartan su dağıtıcılarını muaf tutuyorum bu hırsızlıktan.
Allah ıslah etsin ne diyelim.