SAVAŞIN ORTASINDA
Kimsenin göremediği, bizimse içinde bulunduğumuz bir savaş gerçekleşmekte. Ordularla
yapılmayan bu savaş, sınırları ve ülkeleri aşalı çok oldu. Ya biraz biraz biliyorsunuz ne
olduğunu ya da sağdan soldan duyuyorsunuz. Sadece ismine savaş denmedi.
İnternet her eve her cebe girince bizlere hizmet sunmak için sanal alemde pay kapmak
isteyen şirketler paralı platformlar oluşturdu. Belirli bir meblağ karşılığında üye olunarak
sizlere platformuna göre müzik, dizi, film sunmaktalar. YouTube gibi video içeriklerinin
bulunduğu sosyal medya oluşumları reklamlar ve bağışlar ile video çekenlere para vermekte.
Benim bahsettiğim savaşan platformlar reklam içermeyen oluşumlar. İnternette bir siteye para
vermiyorsanız ve sizin karşınıza reklam çıkıyorsa aslında oradaki ürün sizsiniz. Reklamlar ile
sizleri alış verişe zorlamaktalar. Bahsettiğim platformlarda reklam olmadığı için siz müşteri
konumundasınız.
Dizilere, filmlere ve müziklere telif haklarından dolayı alıp izlemek veya dinlemek için para
ödemek zorundayız. Yazının konusu olan platformlar bu paraları ödeyerek kendi sitelerine
içerikleri koymaktalar ve sizlerden aylık ücret alarak bu içeriklerden faydalanmanıza izin
vermekteler. Amerika’da ufak oluşum ile başlayan internet platformları bir anda büyük
paralar kazanmaya başladı. Şu anda platformlar; dizi, film çeken televizyon, sinema gibi
internetin olmadığı eski usul yerlerle savaşmaktalar. Hatta savaşlar güç gösterilerine dönmüş
durumda. Ünlü yönetmenlere kaynak ayırmak istemeyen sinema yapımcılarına platformlar
yüksek ücret ödeyerek film yaptırmaktalar. Sağda solda her yerde afişlerini görmek mümkün.
90larda başlayan çok kanallı televizyon hayatı sizi ve biz 90lar çocuklarını nasıl etkilediyse
bu platformların hem eski usul anlayışlarla hem de pazardaki rakip platformlarla olan savaşın
sonuca göre yeni bir akım ve etki doğacak. Çok değil on yıl sonra bu savaşın sonucunu ve
etkilerini hissedeceğiz.