ÖLMEDEN ÖNCE ÖLMEK
Ciddiye aldığımız şeyleri, önemsiz gördüğümüz şeyleri, yaptığımız ve yapmamız gerekirken yapmadığımız şeyleri bir kâğıda yazıp muhakeme etmeye ne dersiniz?
Takvimsel yaşamın içinde aradığımız huzuru bulma adına giriştiğimiz hayat mücadelesinde, durduramadığımız akış her saniye aleyhimize işlerken “nerede olduğunuzu hiç düşündünüz mü?
“Ya da olmanız gerektiği yerde misiniz? Olan kendiniz mi yoksa gölgeniz mi?
Yakın bir zamanda ilik kanseri olan genç bir adamla konuştum. İş sahibi, duruşu olan, çevresi tarafından sevilen, ahlakına kefil olabileceğim biri. Hastalığı iyileşme evresinde… Çocukluğumuz beraber geçti. Ortaokul yıllarında bile parmakla gösterilecek kadar saygın birisiydi. Durumu benim için bir yıkımdı. Çok üzüldüğüm için ona moral verme ihtiyacı duyuyordum. Veya kendimi buna şartlamıştım.
Karşımda yılgın ve kederli olması gereken birisini beklerken, bana tavsiyelerde bulunan dimdik bir Michelangelo heykeli buldum. Bilge, düşünen, umutlu ve önceliklerinin ne olduğunu iyi bilen yetişkin bir adam.
Kendisine verilen ikinci şansı sindirmiş ve bana göre gözden kaçırdığım basitliklerden ciltlerce kitap çıkaracak bir ermişe dönmüştü. Musibetini dert değil, derman olarak kabul edişi beni hayrete düşürdü. “Allah ani ölüm vermesin. Çünkü düşünecek zamanın olmadan gitmek ciddi bir son olurdu.” dedi.
Önceliklerini de güzelce sıraladı:
- Asıl olması gereken şey zamanı doğru şekilde kullanmak,
- Aile ve sevdiklerine hak ettiği kıymeti vermek,
- Parayı amaç haline getirmemek,
- Kaliteli yaşamın özünün lüks bir ev veya dolgun paralı bir iş olmadığını anlamak,
- Umudun bir bahçede yetişen en güzel gül olduğunu fark etmek,
- Konfor alanımızdan çıkmadan gerçeklerle yüzleşemeyeceğimizi idrak etmek,
- Ruhu arındırmak için, farkına varmadan taptığımız putları baltalarla birer birer yıkmak ve bu konuda cesur olmak,
- Herkesin belki ikinci bir şansı olmayabilir, o yüzden ibret almak,
- Sevdiklerinize hiç vakit kaybetmeden onları ne kadar sevdiğinizi söylemek,
- Sevemiyorsan da saygıda kusur etmemek…
Yaşamın kenarında durup seyrettiğimiz hayatın pamuk ipliğine bağlı olduğunu anladığımızda
bize çok basit gelen şeylerin şükretmek için ne kadar büyük kıymetler olduğunu anlamamız lazım. “Ölmeden önce ölmek”, zihinsel yolculuğumuzda bize rehberlik yapacak önemli bir düstur olmalı.