KORONA GÜNLÜKLERİ
Dünyayı bir anda saran virüs hayatı felç etti. İstanbul’daki durumu size kabaca özetleyeyim.
Herkes maske ve eldiven takmaya başladı. Maske ve eldiven ara ki bulasın. Sahtelerini üretmişler hemen. En ufak mahalle bakkalında bile kolonya kalmadı. Şişirilmiş fiyatlar ile
satıyorlar. Kolonyanın sahtesinin yapıldığını söyleyenler var. Toplu taşımaların çoğu boş. İş çıkış saatlerinde yer bulunmayan metrobüsler şimdi tenha. İş yerlerinin çoğu evden çalışmaya geçti. Bazıları yıllık izinlerini kullandırıyor, bazıları da çalışanlarını ücretsiz izne ayırdı. Açık olarak çalışan az iş yeri kaldı. Toplu taşıma kullanan insanlar da genelde çalışanlar.
Gezenler yok mu, var! Lütfen evlerinizden ayrılmayın. İşin şakası kalmadı. Gençleri fazla etkilemeyen virüs belirli yaştan sonrasını mahvediyor. “Bana bir şey olmaz, temizim ben bana bulaşmaz…” diyen büyüklerimiz, özellikle sizler dikkat edin! Parmağımızın ucuna bile yüz binlerce virüs sığabilmekte. Ellerimizi bol bol yıkamamız gerekli ve elimizi ne surette olursa olsun yüzümüze götürmemeliyiz. Evde istirahat edin. Sokağa çıkan büyüklerimizi gördükçe şaşırmamak elde değil. Lütfen görevlileri, yetkilileri dinleyin ve bizlere kulak verin. Durumun ciddiyetini, yakınlarınıza bulaştığı zaman anlamak istemiyorsanız evlerinizde durun.
Torununuza, çocuğunuza dahi bulaşmış olabilir veya en fenası siz torununuza, çocuğunuza bulaştırabilirsiniz. Ölümler arttıkça minnet ve rica yerini zorla işleme bırakabilir. Bilim
insanları önlemler arasında ciddi konuları ele almakta. Kâbe’nin virüsten dolayı ziyaretlere kapandığını unutmayın.
Evde çalışmamıza izin verdiler; ama Tekirdağ’a dönemiyorum. İstanbul’da kendi karantinamı oluşturdum. Kendim hastaymışım gibi düşünüp insanlara bulaştırmadan yaşamaya çalışıyorum. Birkaç günlük beklemenin ardından kısmetse geleceğim.
Yabancı arkadaşlarımla konuştum. İspanya ve İtalya’daki arkadaşlarım endişeli. Evlerimizden çıkmıyoruz diye belirttiler. Lütfen birbirimize maddi ve manevi yardımcı olalım. Şu dönemi fırsat gibi gören stokçuların, yağma yapmak için aç kurtlar gibi bekleyen serserilerin, kendisini ve çevresinin sağlığını önemsemeden gezenlerin, ücretini alamayan çalışanlarına kabus gibi çöken iş ve konut sahiplerinin, kendi giderlerinden taviz vermeyerek çalışanlarının ücretlerini düşüren iş sahiplerinin; olduğu manzaralar bize yakışmaz. Zorda kalanlara yardım etmekle, gençlerine yol gösteren bilge yaşlılarıyla, manevi olarak karşısındaki insanı anlayan nazikliği ile tanınan bir milletiz. Bize yakışanı yapmalıyız.