KALK GİDELİM
KALK GİDELİM
Kalk haydi gidelim, dedin laf anlamazım, uslanmazım. Biraz da benle sohbet et. Yeter artık çarptığın, böldüğün, topladığın çıkardığın ve bilinmeyen denklemlerin. Tüm olasılıkları hesapladın.
Nokta koymadın, virgülle devam ettin. Geceler bir türlü sabaha kavuşmuyor, çay gibi umudu tazeleyelim, gel bir hasbihal edelim. Bilirim bir çiçeğin solması, bir dalın kırılması ile için titrerken umutların kırıldı hep. Kırmızı, yeşil değildi tüm renkler ana renklerin yanında ara renkleri de sevdin. Az mı koştun gökkuşağına doğru.
Hiçbir çocuk ağlamasın istedin. Bazıları kurşun bazıları da sözle vurur seni. Ölmez ama parçalanır, kırılırsın. Uhu yeter mi parçalarını yapıştırmaya, bilirim gözyaşlarınla toplar yapıştırırsın gönül kırıklarını. Söndürürsün yürek yangınlarını. Kalk dedin. Gidelim biraz hasbihal edelim. Ya anılarda iz kalır, ya da düşlerde umut…
Gel gidelim dedin, yine başlayalım en baştan. Yaşam, yaşayabildiğimiz kadardır. Herkesi boşver. Boşrolde sen, figüran da sen.
Bu hayat sahnesinde Kendi elimizle kirlettiğimiz dünyada temiz, yerler bulma umuduyla
gel bir hasbihal edelim .
Ahh benim büyümeyenim deli gönlüm laf anlamazım tutturdu yine;
bir çay kahve icelim.