KALBE YOLCULUK
KALBE YOLCULUK
Çocukluğumuzda yatmadan önce dişlerimizi fırçalar, masal dinler sonra her
gece güzel bir gün olmasını dileyerek gözlerimizi kapatır, uyanır uyanmaz da
yeni güne bir yığın telaş ve kafa karışıklığı içerisinde başlardık.
Her ne kadar çocuk olmasak da masal dinlemek gibi bazı alışkanlıklar
yerini, okumaya bırakıp, yine aynı alışkanlıklarla hayata devam ederiz
İnsanların seni anlamadıklarında değersizlik hisseder, an gelir yargılama ve
kıyaslama yaparak bazen olayları kabullenerek, kimi zaman da insanları olduğu
gibi kabul etmeyi görerek yaşarız. Kimi gün şımarık bir çocuk gibi yaşar, kimi
gün de aynada kendimize bakarken hiç kimseye itiraf edemediğimiz şeyleri yine
kendimize itiraf ederiz. Hepimiz kendi hayatımızda bir sürü şey yaşamaktayız.
Bazılarının cümleleri ‘ben’ diye başlamakta, egosunun sesi ile
yaşamaktadır. Bazıları empati yaparak, bir kısmımız da mükemmeliyetçilik
duygusuyla yaşarız. Hayat yolculuğumuz her gün devam ederken, bazen en
yakın arkadaşlarımız, dostlarımız kıskançlıkları ile bazıları yalanları, bazıları da
dürüstlük değerleri ile eşlik ederler o yolculuğa.
Ahmet Arif de günlerimizi anlatırken ne güzel demiş:
“Şu telaşlarım bir bitse diyorum.
Belki uzaklara giderim .
Çoktandır gitmek istediğim yerler var.”
Bembeyaz bir defterin sayfaları gibi günler, aslında ömürlerimizin sayfalarıdır.
Hayat bize hergün yeni bir sayfa verir. Ona bizler yazar çizeriz, Her gün birileri
hayat yolculuğumuza eşlik etmektedir. Hele birileri var ki tutunmamız gereken
tek dal olan umut ağacımızın dallarını kırarlar. Hepimizin yapacağı en uzun
yolculuk beynimizden yüreğimize yapmamız gereken yolculuk değil midir?
Bazılarımız o yolculuğumuzda tutulmamış sözleri, vaatleri ile güzelliklere
çıkmasını istediğimiz yolculuğumuzu hüzünlendirir. Şu hikayeyi sizlerle
paylaşmadan geçemeyeceğim:
Kral, dondurucu bir kış mevsiminde, gecenin soğuğunda nöbet tutan bir
muhafıza, sen üşüyor musun? diye sorar. Muhafız, ben alışığım kralım der. Kral,
olsun yine de seni sıcak tutacak bir elbise getirmelerini emredeceğim der.
Ancak bir süre sonra unutur. Ertesi gün duvarın yanında muhafızın soğuktan
donmuş cesedini görürler. Muhafız duvara bir şeyler yazmıştır.
Duvarda:
“Kralım soğuğa Alışıktım ama senin sıcak elbise vaadin beni öldürdü.” yazar.
Umarım beyninizden kalbinize yaptığınız yolculuklar güzelliklere çıkar.