Dolar 32,3942
Euro 35,0195
Altın 2.325,52
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 22°C
Parçalı Bulutlu
Tekirdağ
22°C
Parçalı Bulutlu
Cum 20°C
Cts 23°C
Paz 23°C
Pts 24°C

İSTİKLAL MARŞIMIZ

İSTİKLAL MARŞIMIZ

Maarif Vekaleti, 1921 yılında bir milli marş yarışması açar, kazanana para ödülü
verilecektir. 724 şairin katıldığı yarışmaya para ödülü konduğu için Mehmet
Akif ERSOY, katılmak istemez. Milli duyguları para ile mi söyleyecekti?
Dönemin Maarif Vekili Hamdullah Suphi Tanrıöver'in ısrarları üzerine
yarışmaya katılır. "Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şüheda
fışkıracak toprağı sıksan şüheda." Bu iki mısra okunurken Hamdullah Suphi
Bey,ile dönemin Nafia Vekili İsmet Fazıl Paşa, tekrar okunmasını haykırır. Üç
kez ayakta alkışlanır. 12 Mart 1921 de Mehmet Akif ERSOY'un yazdığı İstiklal
Marşı birinci gelir. 500 lira ödülü orduya hediye eder. Eserini de millete hediye
etmiş olduğundan bu eseri Safahat'ına almamıştır. Dostları bir gün acaba
yeniden yazılsa daha iyi olmaz mı? dediğinde; “Allah bir daha bu millete
İstiklal Marşı yazdırmasın.” der.
Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un kaleme alıp, cumhuriyetimizin ilk senfoni
kurucusu ve orkestra şeflerinden Osman Zeki Üngör tarafından bestelenen bu
marşı her Türk genci gibi ben de ezbere söyler ve o özel heyecanı damarlarıma
kadar hissederim. İstiklal Marşımızın kabulünün 101. Yıldönümü vesilesi ile
bunları karaladığım şu günlerde yine hepimizin coşku ile söylediği ve ezbere
bildiği andımızın kaldırıldığını öğrenmek her Türk kadını gibi beni de çok üzdü.
İstiklal Marşı’mızın bazı önemli yerlerini vurgulamak istiyorum. Şüphesiz Milli
Marşımız da bizim diğer bir andımızdır. Korkarım ki, ileride andımızı kaldırma
nedenleri bu kez de İstiklal marşı için bir tehlike arz etmesin.
İlk kıtada:
“……..
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.”
Bu kıtada vurgulanan Türk Milletidir. ‘Benim’ sözcüğü herhangi bir ben
değildir. Türk ferdini ifade eder.
İkinci kıtada vurgulanan Türk Irkıdır.
“Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilâl!
Kahraman ırkıma bir gül… ne bu şiddet bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl,
Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl.

Üçüncü kıtanın ilk mısrası “Ben” ile başlar. Elbette bu sadece Türk kimliğini
işaret eder.
“Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim;bendimiçiğner,aşarım;
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.”
Sevgili okurlar temcit pilavı gibi uzatmayacığım. İstiklal Marşımızın dördüncü,
beşinci, altıncı, yedinci, sekizinci, dokuzuncu ve onuncu kıtalarında, Türk
yurduna ve Türklüğe vurgu yapmayan hiç bir mısra yoktur. Adı üzerinde bu
Türk milletinin bağımsızlığı üzerine yazılmış bir marştır.
Şimdi andımıza da kısaca değinmek isterim.
“Türküm, doğruyum, çalışkanım,
İlkem: küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden
çok sevmektir.
Ülküm: yükselmek, ileri gitmektir.
Ey Büyük Atatürk!
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türküm diyene!”
Ne mutlu Türk’üz. Küçükleri korumak, büyükleri saymak, yurdumuzu sevmek,
ileri gitmek yani ilerlemek suç mudur?
Atatürk’ün gösterdiği hedef kötü müdür?
Bu vatan uğruna onbinlerce şehit vermedik mi?
Ayrıca Türk’üz diye gurur duymayalım mı?
Bu sorulara ben cevap bulamıyorum.
Türk Milleti, tarih boyunca destanlar yazmış bir millettir. Yok olmak üzere iken
Ergenekon’da çoğalıp dünyaya yayıldık. Hiç şüphesiz ikinci Ergenekon
Kurtuluş savaşımızdır.
Büyük şairimizi ve bestekarımızı saygı ile anıyoruz.
Andımızın yazarı, Reşit Galib’i de
Mekanları cennet olsun.

Nilgün Yazar

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.