GEÇ KALMADIN, ERKEN DE DEĞİL!
GEÇ KALMADIN, ERKEN DE DEĞİL!
İnsanoğlu olarak aceleci bir yapıya sahibiz. İstediğimiz her şey hemen olsun bitsin isteriz.
Ne olacaksa hemen olsun arzusundayızdır çoğu zaman.
Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de, “İnsan hayra dua eder gibi, şerre dua ediyor. İnsan
çok acelecidir. (İsra suresi, 11.ayet)” ayetiyle insanoğlunun bu aceleci tabiatına vurgu
yapılmıştır.
Bu durumlar için dilimizde sıkça kullandığımız güzel bir kelimemiz var: “Hayırlısı”.
Evet, bir şey isterken, yaparken, beklerken, her neyi arzuluyor isek “hayırlısını” istemek,
dilemek en güzeli ve de en doğrusu değil midir? Bir an önce olmasını istediğimiz,
beklemeye sabredemediğimiz şeylerin daha sonra gerçekleşmesi bizler için daha hayırlıdır
belki de. Veya daha sonra olsun dediğimiz, plan yaptığımız şeylerin daha önce hayat
bulması daha hayırlı olabilir. Nereden ve nasıl bilebiliriz ki?
Geçenlerde okuduğum bir paylaşım bu yazıyı yazmaya ve sizlerle de paylaşmaya beni
sevk etti. “Bu hayatta herkesin kendi zaman dilimi vardır.” anafikrinden
esinlenerek yazıldığını düşündüğüm bu güzel paylaşımı aşağıda sizlerin istifadesine
sunuyorum:
“New York, California’dan üç saat ileride ama, bu California’yı yavaş kılmaz.
Kimisi 22 yaşında mezun olur ama iyi bir iş bulana kadar 5 yıl harcar.
Kimisiyse 25 yaşında CEO olur ama 50 yaşında ölür. Bir başkası 50 yaşında CEO olur
ama 90 yaşına kadar yaşar.
Kimisi hâlâ yalnızdır. Kimileriyse evlenmiştir. Obama 55 yaşında emekli oldu. Trump
ise 70 yaşında Başkan oldu.
Bu hayatta herkesin kendi zaman dilimi vardır.
Çevrendeki insanlar senin önündeymiş gibi gelebilir. Kimilerini de arkandaymış gibi
hissedebilirsin.
Ama herkes kendi yarışını kendi zaman diliminde verir.
Onlara (kimseye) özenme, onlarla (kimseyle) alay etme.
Onlar kendi zaman diliminde, sen kendi zaman dilimindesin.
Hayat, harekete geçmek için doğru anı beklemekten ibarettir. O yüzden, sakin ol.
Geç kalmadın, erken de değil.”