FRANSIZ FİLMİ

FRANSIZ FİLMİ

Oğlum, hafta sonları bizi dolaşmaya gelir. Yatıya kaldığı akşamlarda bir film açıp, “Baba gel bakalım bir film açtım, beğenirsen seyredelim.” der. Daha film başlayalı beş dakika bile olmamıştır ki New York kentinin yarısı yanar, havaya uçar, 20 helikopter, beş uçak yanarak, patlayarak ziyan zebil olur ve en azından 100- 150 kişi öbür tarafa göçer. Nefes nefese kalarak aman kapat oğlum bunu başka aç derim. Bu akla zarar filmin aksiyon filmi olduğunu öğrendikten sonra oğlum, bir Japon filmi açar. Güzel bir filmdir aslında ama karakterlerde bir sorun oluşur. Bütün oyuncular birbirinin aynısıdır. Hangisi esas oğlan, hangisi esas kız? Hangisi karşı tarafın ajanı, hangisi iyi adam? Gel de anla. Kapat oğlum şunu derim. Çocuk ardından bir Fransız filmi açar. Sevgilisi, kadına olmayacak eziyetler, hakaretler, işkenceler yapar. Kadın ortadan kaybolur. Şansı yaver gider, zengin olur. Sonra intikam almak için eski sevgilisiyle birlikte olmaya başlar. Yüz kerre dünyaya gelsem. Tekirdağ’ın bütün ekmeklerini ben yesem yine de bunu anlayamam. Yani bu nasıl bir öç alma yöntemidir?

Derken efendim. Filmler şöyle dursun siyasette de anlaşılmaz bir durum hal almaya başladı ülkemizde. Ya Fransız usulü bir siyaset devreye girdi. Ya da biz Fransız kaldık. Daha ilk okulda küçücük bir çocuk iken demokrasiyi, hakkı, hukuku, iyiyi, kötüyü iyice bir öğrenmiştik. Bir gün uyanıyoruz Kanuni Sultan Süleyman’ı oynayan oyuncu tutuklanmış. Gerçi Şehzade Mustafa’yı boğazlatınca ben de çok kızmıştım kendilerine ama film icabı deyip küs falan tutmamıştım., Başka bir sabah kalkıyoruz Fransa da bir film şirketinde oyuncu kızımız PKK’lı rolünde oynadı diye içeri tıkılmış. Cüneyt Arkın filmlerinde Türk halkını katleden camilerimizi yakan Bizanslıları da tutuklayacaklar mı gerçekten merak etmeye başladım. Ya da bu filmleri seyretmiş birileri olarak. “Yahu bu kafirler ümmeti Muhammed’e bu kadar zarar verirken sizler niye karşı gelip bu keferenin yaptıklarına seyirci kaldınız?” deyu bizi içeri atsalar olur mu?

– Pekâlâ olur. Neden olmasın.

– Her gün bir muhalefet belediye başkanlığına kayyum atamalar.

– Adamın suçunu merak ediyoruz. Aradan aylar geçmiş iddianameler ortada yok.

Eski Türkiye’de kim hain. Kim vatan sever. Kim ne yapmış gerçekten anlıyorduk. Şimdi anlamak hiç de öyle kolay değil. Hadi diyelim ki anladın. Peki nasıl anlatacaksın millete bunu? Zaten anlatmaya çalıştığın insanlar seni evire çevire döverler.

Siz okuyucularım 1966 yılında dünyanın ileri gelen bilim adamlarının yaptığı 5 maymun deneyini bilir misiniz? Odanın içine beş maymun bir sıva merdiveni bırakırlar. Merdivenin üstüne bir kucak muz. Maymunlardan biri merdivene tırmanır. Muzlara ramak kala yukarıdan tazyikli su sıkılır. Maymun yere çakılır. Ardından diğer maymun. Ve tüm maymunlar yerde, bir hafta böyle geçer. Maymunun birini değiştirirler. Acemi bir maymun sürüye katılır. Dünyadan haberi olmayan garibim merdivene çıkmaya teşebbüs ederken diğer kıdemli dört maymun bunu pataklayarak yere indirir.

– Hoop hemşerim hem ıslanacaksın hem de bizim başımızı belaya vereceksin derler acemi çaylak maymuna.

Memleketimizi daha iyi anlatan bir deney daha yapılmamıştır. Yapılsa anlatırız elbet.

Çok sevgi ve hürmetimle.