CAMİLER SİYASİ PROPAGANDA YERİ OLMAMALIDIR
CAMİLER SİYASİ PROPAGANDA YERİ OLMAMALIDIR
Kadir gecesinin maneviyatından, feyzinden ve bereketinden istifade edebilme niyetiyle Hürriyet mahallesindeki bir camiye teravih namazına gittim. Artık eli kulağında diyebileceğimiz çok yakın bir zamanda yapılacak seçimlerde Tekirdağ milletvekili adaylarından birisi de aynı camide idi.
Birçok camide teravih namazı sonrası çıkışta bazı vatandaşlarımız hayır hasenat niyetiyle lokum dağıtırlar. Kandil gecelerinde kandil simiti dağıtanlar da olur. Allah herkesin hayır hasenatını niyetlerine ve samimiyetlerine göre kabul etsin.
Namazın akabinde cami çıkışında yine lokum, çikolata, su dağıtan hemşerilerimiz mevcuttu. Bir masada da dağıtılan kandil simiti kutuları ve bu kutuların üstünde milletvekili adayının seçim propagandası mahiyetinde yapıştırılmış olan etiketleri vardı.
Milletvekili adayı ve partilileri bu mübarek gece hürmetine hayır ve hasenat düşüncesiyle vatandaşlarımıza kandil simidi dağıtmak istemiş olabilirler, gayet doğaldır. Ancak, siyasi propaganda amaçlı olduğu çok açık etiketli paketleri camide değil de sokakta, meydanda dağıtsalardı daha doğru olurdu kanaatimce. Çünkü bu tarz siyasi reklam ve propagandaların yeri camiler ve dini mekanlar olmamalı diye düşünüyorum ve benim gibi düşünenlerin de bir hayli fazla olduğunu biliyorum.
Parti ayırımı yapmaksızın bütün siyasetçilerden şahsım ve benimle aynı düşünceleri paylaşanlar adına ricamız şudur: “Lütfen şu siyasetinizi camilerden, dini mekanlardan, dini sembollerden uzak tutun artık.”
Diyanet bünyesinde devlet memuru sıfatı taşıyan din görevlileri de, asli vazifeleri haricinde camilerini, mescitlerini ve elbette ki kendilerini bu kirli siyasete alet etmesinler. İşini hakkıyla yapan din görevlilerini tenzih ederim ancak ne yazık ki günümüzde imam veya hoca unvanına layık olamayan “namaz kıldırma memuru” olanlar da az değil.
Yöneticinin dindar olup olmamasından daha önemli olan kriter “adaletli” ve “dürüst” olmasıdır. Çünkü inancı, mezhebi, dindarlığı veya dinsizliği kendisini bağlar ve hesabını da kendisi verir. Ama adaletsizliğin, hak hukuk gözetmeksizin yapılan icraatların ve bunun tabii sonucu yaşanılan veya yaşanılacak maddi manevi bütün olumsuzlukların ceremesini herkes çeker.
Siyasete ve siyasi partilere “sadece bir oy mesafesinde uzak ve yakın” olan bir vatandaş ve köşe yazarı olarak kendimce gördüğüm ve doğru bulmadığım bir konuyu sizlerle de paylaşmak istedim.
Herkesin Ramazan Bayramı’nı şimdiden kutlarım. Sağlık, huzur, esenlik, birlik ve beraberlik dolu nice bayramlara kavuşmak dileklerimle.