Dolar 34,2714
Euro 37,4959
Altın 2.928,60
BİST 8.876,22
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 22°C
Yağmurlu
Tekirdağ
22°C
Yağmurlu
Cts 21°C
Paz 22°C
Pts 23°C
Sal 21°C

CAHİLİYE ARAPLARI

M U H T E Ş E M K A H R A N L A R
Bir Arabistan ki , orada düğümlenen dünya !..
Orada vahşet , orada sirkat , orada cahiliyet yüzünden kötülüğün her türlüsü hüküm
sürmekte . İnsanlık dışı eylemler , maddi ve manevi ızdırapların kıvrandırdığı bir toplum !..Nanus ,
iffet sözü edilmez , kadınlar süs eşyası gibi satılır ; doğan kız çocukları şerefsizlik ve yüz karası
sayılarak diri diri kuma gömülürdü !..Mal , can , ırz emniyeti yoktur !..
Kapısına bayrak asan kadın , herkesin malı sayılırdı !..
Bir millet ki , Yemen ve Hicaz mıntıkaları hariç darmadağan , toplanıp bir cemiyet ve devlet
olamıyorlar !..
Senenin dört ayı : Zilkade , Zilhicce ,Muharrem ve Recep hariç ne bir fert diğerine , ne de
bir kabile emnu eman içindeler !..
İntikam , kin , kan ve gurur , mansız an’anelerin ve hurafelerin inatla yaşatıldığı , geniş
kum çöllerinde , putperest kabileler !.
Yine manasız ve gayesiz yürütülen üstünlük , asillik taslama yarışlarında yaşatılan “SÜKK-
Ü UKAZ” panayırı ve etrafında halkalanan “MUÂLLAKAT-I SEB’A” yani yedi askı şairleri !..
O kadar tesirli hatipler , o kadar şâheser şiir ve kasideler irat ediyorlar ki , sanki
insanlığın kaderini değiştirecekler !..
Ama heyhat !..Yine de devirlerini , cahiliye devri olmaktan kurtaramıyorlar!..
Mekke’ye aşağı-yukarı Kureyş kabilesi hakimdi , bilhassa Ebu Cehil , Ebu Lehep , Ümeyye
bin Halef , Nadr bin Haris , Velid bin Mugîre gibi azılı müşrikler , insanları yönlendiriyorlardı .
Bunlar nerede ise cahiliye döneminin gurur babalarıydılar !..
Ama hemen hepsi Bedir , Uhud gibi savaşlarda cehennemi boylamışlardı . Bunlara
“DARU’N-NEDVE” haydutları demek daha doğru olurdu . Şairleri yönlendirmek , teşvik ederek
ödüllendirmek , panayırları düzenlemek bunlara aitti !..
Diğer taraftan bu mükemmel kasideleri irat eden şairler de ayni mizaçta idiler , bütün
müşrikler ayni karektere sahip olarak :
Şarabın ,
Zinanın ,
Kumarın ,
Falın ,
Delisi olmuşlar , içlerine sindirdikleri bu pislikleri , dışlarına aksettirerek :
KİBİRLİ ,

MÜSTEHZİ , ALAYCI ,
ZALİM , İNTİKAMCI ,
HİLEKÂR ,
Buna rağmen , küfrün , inkarcılığın , cehaletin bir özelliği imiş gibi algılanarak :
ASİLLİK ,
ŞEREFLİLİK ,
ONURLULUK , ve ve :
KAHRAMANLIK ,
Gösterileri :
Bir dizilişte , intikam uğruna yüz kişiyi öldürmeye , yemin edip de doksan dokuz kişiyi
öldüren , yüzüncüyü öldüremeden kendi başını yiyen “ ŞANFARA”!..
Sevgilisinin ve intikam peşinde koşarken “bugün uyumak ve şarap içmek yok , şimdi
intikam zamanıdır , yarın şarap ve eğlenceye devam ederim” diyen “İMRU’AL KAYS” !..
Büyük silahşör “ANTARA” !..gibi şairler .
O kadar kibirli , gururlu ve kendi çaplarında onurlu Cahiliye Arapları ki , kız çocuklarını
diri diri kuma gömmelerinin altında ; kapısına bayrak asan kadının utancı ve şerefsizliği âdetinin
altında ezilmelerinin çaresizliği yatmaktadır . Bu kız çocuklarının da büyüdükleri zaman bu
rezillik işi yüzkarası olarak yapacak olmaları düşüncesi , onurlarını zedelediği kanaatı hakimdir !..
Diğer taraftan o zamanın dünyasında iki süper güç vardı : BİZANS (Doğu Roma) ve
SASANİLER !..Her ikisi de madde planında muhteşem ve göz kamaştırcı ama manevi yönden
mefluç ve sefih görümündeydiler !..Sanki üçgenin yan uçlarında bu ikisi , aşağı uzayan ucunda
da Arabistan !..İngiliz tarihçi Nelis der ki :
“O zaman da Arabistan birden bire muhteşem adamlar yetiştiren bir memleket
olmuştur”
Yukarıda vasıflandırdığımız , o yaşayışlarını hiç bir zaman tasvip etmediğimiz bu
muhteşem adamlar sonunda , ne oldular biliyor musunuz ? Hz. Peygamberimizin davetiyle ,
telkiniyle Yüce İslâm’ın manevi havasıyla büyük bir inkılâp geçirerek :

ASİL !..
ŞEREFLİ !..
MERHAMETLİ !..
CENGÂVER !..
ONURLU !..ve :
İSLÂM’IN FEDÂİLERİ !..

KAHRAMANLARI !..
Oldular .
Şimdi :

İşte , tarih sahnesinde , hiç bir yerde benzeri görülmeyen MUTE SAVAŞI !..
RAHMET PEYGAMBERİ’nin azatlısı köle komutan ZEYD’in savaş meydanında şehit
düşmesi !..
Peki , niye bu kadar İslâm kahramanları meydana çıkmışken orduya komutan ,
onlardan biri değil de bir köle olan ZEYD BİN HARİSE !..
ÇÜNKÜ LİYAKAT , NESEBTE DEĞİL , HASEBTEDİR !..
Peygamber Rasûlüllah , “Mute Savaşı”nda orduya komutan atarken bunu
gözetmiştir !.. Ve şöyle buyurmuştur :
“KOMUTANINIZ ZEYD B. HARİSE’DİR , ONA İTAAT EDİNİZ . ZEYD , ŞEHİD OLURSA , O
ZAMAN CAFER B. EBU TALİB’E İTAAT EDİNİZ . CAFER DE ŞEHİD OLURSA , O ZAMAN
KOMUTANINIZ ABDULLAH B. REVAH’DIR . O DA ŞEHİD DÜŞERSE :
……..SONRA SANCAĞI , ALLAH’IN KILIÇLARINDAN BİR KILIÇ ALDI . VE ALLAH , ONUN
ELİYLE FETHİ MÜYESSER KILDI .”
Savaşa bir asker olarak katılan HALİD B. VELİD , savaşta elinde dokuz kılıç kırılan
komutan olarak İslâm ordusuna savaşı kazandırmıştır . Rasûlüllah da kendisine “SEYFULLAH”
Allah’ın Kılıcı payesini bahşetmiştir !..
Zeyd’in çehitliği üzerine sancağı omuzlayan , savaşırken iki eli bileklerinden kesilen
, sancağı iki kolu ile tutarken , göğsüne isabet eden bir okla şehit düşen “ CAFER’U-T TAYYAR “!..
Bu sırada çadırında yemek yemekte olan , Cafer’in şehadatini duyan ABDULLAH
İBNİ REVAHA :
“EY NEFİS !..CAFER GİBİ BİR ZAT , ALLAH YOLUNDA HAYATINI FEDA ETTİ , ŞEHD
DÜŞTÜ , SEN İSE BOĞAZINI DOLDURMAKLA MEŞGULSÜN”
Diyerek ağzındaki lokmayı tükürüp , savaş meydanına atılarak sancağı omuzlayıp
komutanlığı ele aldıktan sonra , daha önce kesik parmağını kılıç tutmaya mani oluyor , diye
ayağıyla basıp koparıp atan , o da şehidlik şerbetini içen büyük komutan “ABDULLAH İBNİ
REVAHA”
Siz hiç dünya tarihinde “MUTE” savaşında , ZEYD BİN HARİSE , CAFERU’T –TAYYAR ,
ABDULLAH BİN REVAHA , gibi üç konutanın şehit düştüğünü , başka bir savaşta duydunuz mu?.
Çünkü duyamazsınız , yok ki !..
Sonunda bu savaşta 4. Komutan olup , sancağı omuzlayarak savaş meydanına
atılan HALİD BİN VELİD = SEYFULLAH , ALLAH’I KILICI !..

Muazzam Bizans ordusuna karşı , savaş dehasının verdiği taktiklerle , muhteşem
manavralarla İslâm ordusuna savaşı kazandıran . Savaş meydanında elinde dokuz kılıç kırıldığı
halde savaşı terk etmeyip zafere ulaştıran MUHTEŞEM KOMUTAN HALİD BİN VELİD !..
Vaktiyle bu kahramanlar , kötü vasıflı Cahiliye Arapları değiller miydi?..Bunlara ne
oldu da kısa zamanda , Allah yolunda Hz. Muhammed’in fedâileri oldular !..
Ya büyük komutan , muazzam , dahi asker “HALİD BİN VELİD”!..
Diğer adıyla “SEYFU’L-LAH”!..
O devrin her türlü imkanlarıyla donatılmış , muazzam Bizans ordusuyla savaşırken
, kahramanlığı ve gözü pekliği sebebiyle , rahmet Peygamberi tarafından “SEYFULLAH” Allah’ın
Kılıcı , payesiyle şereflendirilen “DEHA KOMUTAN HALİD BİN VELİD !..”
Hz . Halid bin Velid’ , Müslüman olmadan önce UHUD savaşında müşrilerin
komutanı olarak Peygamber’e karşı savaşan değil miydi? Onu yani Halid’i daha önce Cahiliye
Arabı olarak bilmiyor muyduk !..
Halbuki onlar , dünyada hiç millete nasip olmayan “ASRI SAADET” devrinin
“EFENDİLERİ” “SAHİPLERİ” , ve o devri “MEYDANA GETİRİCİLERİ” olmadılar mı ?..
Sakın haa , bugünkü Batının ve Amerika’nın zebunu ve kul – kölesi olmuş
“VAHHABİ ARAPLARI”nı , göz önüne alarak , “ASRI SAADET”in “ŞEREFYÂBI” OLMUŞ , ASRI
SAADET”in KAHRAMANLARIYLA KARŞILAŞTIRMAYA KALKIŞMAYINIZ , KÖTÜLEMEYİNİZ!.
Diğer taraftan , “CİHAR YÂRI GÜZÎN” OLAN DÖRT HALİFE DE “HZ. EBU BEKİR ,
HZ. ÖMER , HZ. OSMAN , HZ. ALİ”, RASÛLÜLLAH’IN ZİRVE SAHABELERİNDENDİLER !..Salât ve
selâmımızın muhatapları onlardır ve ayrıca :
ALLAH’IN RAHMETİ , RASÛLÜLLAH’IN ŞEFAATI BU İSLÂM KAHRAMANLARI’NIN
ÜZERİNE OLSUN !..

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.