BİR RUMELİ SEYYAHI VE SEVDALISI: FAHRİ TUNA
BİR RUMELİ SEYYAHI VE SEVDALISI: FAHRİ TUNA
9 Mayıs 2014 günü Kosova’nın Prizren şehrinde Doğru Yol Türk Kültür Sanat Derneği’nde, Edirne Valiliği’nin öncülüğünde 8 Balkan ülkesinden 20 Türk şairinin katıldığı “Balkan Şairleri Buluşması” etkinliği gerçekleştirilmişti.
Kosova’da Avrupa Birliği Misyonunda görevli olduğum o tarihlerde bu etkinliğe izleyici olarak katılmış ve unutulmaz keyifli bir vakit geçirmiştim.
Ayıca programa katılan farklı Balkan ülkelerinden gelen şairlerle tanışıp sohbet etme şansı da bulmuştum.
Bu etkinliğin mimarı, o tarihte Edirne Valisi olan Sayın Hasan Duruer’in “Balkan Danışmanı” Fahri Tuna idi. Bu program vesilesiyle kendisiyle ilk defa orada tanışma ve program yoğunluğundan ayak üstü de olsa bir kaç kelam etme fırsatı nasip olmuştu.
O tarihten itibaren on yıllık bir süredir, Türkiye’nin önde gelen deneme ve portre yazarlarından birisi olarak, bugüne değin 24 kitaba imzasını atmış olan Fahri Tuna hocamın çalışmalarını, özellikle Balkanlar ile ilgili paylaşımlarını sosyal medya hesaplarından ve kitaplarından takip etmeye çalışıyorum.
2 Ekim 2024 günü bir dizi program vesilesiyle Tekirdağ’a geldiğini öğrenince çok mutlu oldum ve akşam üniversite öğrencileri ile gerçekleştirdiği söyleşi programına katılarak; bir saati on dakika gibi gelen, bilgi dolu, hikmet dolu ve şevk veren hoş sohbetinden istifade etmeye çalıştım.
Program sonunda, daha önce okumuş olduğum “Osmanlı Medeniyetinin İzinde 40 Şehir Portresi” kitabını imzalamasını rica ettim ve ben de Haziran ayında yeni çıkan Sevda Hüzmeleri şiir kitabımı takdim ettim.
Fahri Tuna hocam, Adapazarlı olmasına rağmen Üsküp’e gömülmeyi vasiyet edecek kadar – ben de ata yurdum Üsküp’e gömülmeyi çok isterim; mümkün olur mu, daha doğrusu nasip olur mu bilemem gerçi – bir Rumeli ve Üsküp sevdalısı olduğu ve kendi tabiriyle bugüne kadar altmış bir defa Rumeli seyahati gerçekleştirdiği için Sevda Hüzmeleri kitabımdaki Üsküp ve Kosova için yazdığım sevda ve hasret yüklü şiirlerimi de beğenecektir diye ümit ediyorum.
Günün anısına çektirdiğimiz fotoğrafın altına sadece bir kaç cümleyle duygu ve düşüncelerimi ifade etmenin yetersiz olacağı düşüncesi ve yazdıklarımın gazetemiz arşivinde de olması arzusuyla bu satırları bir köşe yazısı olarak sizlerle de paylaşmak istedim.
Kendi çapında şiir ve köşe yazıları yazmaya çalışan biri olarak Fahri Tuna gibi usta bir portre yazarından bahseden bir yazı kaleme almak kolay bir şey değil elbette. Bu cüretimden ve heyecanımdan kaynaklı hatalı veya eksik ifadelerimden dolayı Fahri Tuna hocamızın ve siz değerli okurlarımızın -samimi duygu ve düşüncelerime binaen- affına sığınıyorum.
Son olarak belirtmek isterim ki Şehir ve Kültür dergisinin 84. Sayısında (Temmuz 2021) Fahri Tuna Tekirdağ’ın portresini yazmıştır. Kendisine bir Tekirdağlı olarak şahsım ve hemşehrilerim adına tekrardan teşekkür eder, tüm hemşerilerime hem Tekirdağımızın portresini hem de Fahri Tuna hocamızın diğer kitaplarını okumalarını tavsiye ederim.