BALKANLARDAKİ SOYKIRIM VE GÖÇLER -2-
BALKANLARDAKİ SOYKIRIM VE GÖÇLER -2-
Balkanlardaki soykırım ve göçler konusuna bir önceki yazımızda kaldığımız yerden devam ediyoruz.
1911 yılında Osmanlı’nın Rumeli’deki Müslüman nüfusu 2.315.293 kişidir. Oysa Balkan harbi sonrası farklı yıllarda yapılmış Yunan, Bulgar ve Yugoslavya kaynaklarında bu ülkelerce Balkan harbinde alınan topraklarda kalan Müslüman nüfusa bakıldığında bu nüfusun 870.114 kişi olduğu görülmektedir. Fark 1.445.179 kişidir ki böylece toplam nüfusun %62’si eksilmiş olmaktadır. Bunun ne kadarı göç ne kadarı katliam sonucu öldürüldüğünü kesin sayılarla bilmek imkansız ise de, Justin McCarthy’nin yapmış olduğu demografik analiz metotlarıyla yaklaşık bir neticeye varılabilmektedir.
Bu metoda göre 1.445.179 kişiden Türkiye’ye göç eden sayısı 812.771 kişi (413.922 kişi 1912-1920 tarihleri arasında Türkiye’ye göç etmiş, 398.849 kişi 1921-1926’da Türk Mübadele Anlaşması’na göre Türkiye’ye gönderilmiştir), çıkarılınca Balkan Harbi esnasında katliam sonucu öldürülen Müslümanların sayısı 632.408 kişi olarak çıkmaktadır.
Netice olarak Balkan Harbi sonrasında Osmanlı Avrupası müslüman nüfusundan 632.408 kişinin sistematik bir şekilde katledildiği, 812.271 kişinin 1912-1926 yılları arasında Rumeli’den Türkiye’ye göç etmek mecburiyetinde bırakıldığı ortaya çıkmaktadır ki bu veriler etnik mezalimin ve soykırımın en önemli delilleridir.
Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki Rumeli’den göç hareketlerini incelendiğinde, nüfus itibariyle en fazla göç Bulgaristan’dan gerçekleşmiştir. Daha sonra sırasıyla Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya gelmektedir. Yaptığımız tespitlere göre yaklaşık olarak, Bulgaristan’dan 850.000, Yunanistan’dan 500.000, Yugoslavya’dan 300.000, Romanya’dan ise 140.000 civarında insan Türkiye’ye göç etmiştir. Böylece Cumhuriyet dönemindeki kayıtlara geçen ve tahmini olarak ilave edilen rakamlara göre, Rumeli’den gelen göçmen sayısı 1.800.000 civarındadır. 1992’de Bosna-Hersek’in bağımsızlığını ilan etmesiyle başlayan ve 1999’da Kosova’da ortaya çıkan Sırp zulmü ve 2001 Makedonya olayları neticesinde Türkiye’ye bir kısım göçler olmuştur.
Ancak üç yüz yıllık göç tarihi incelendiğinde Rumeli’den Anadolu’ya iskan edilen ve kendi imkanlarıyla yerleştirilen insanların ve onlardan neşet eden nesiller hesap edildiğinde Türkiye’nin 1/5’i kadar nüfusunun Rumeli kökenli olduğu varsayımımızı ileri sürebiliriz.
Türkiye’nin Türk üst kimliğinde buluşan modern milliyetinin mayasında çok kuvvetli bir Balkanlar (Rumeli) mayası buluruz.
Günümüzde Balkanlardan göç azalmıştır. Ancak Balkanlardaki soydaş ve akraba saydığımız dindaşlarımızın çektikleri tüm sıkıntılara rağmen göç etmeyerek direnmeleri bir manada içlerinde yaşadıkları devletlere bir mesajdır. Soydaşlarımızın, kardeşlerimizin bu fedakarlık ve direnişleri her türlü takdiri ve övgüyü hak ediyor.
Son söz olarak, bütün zorluklara rağmen Balkanlarda Türk ve Müslüman olarak kalmanın ve var olmanın mücadelesini veren soydaşlarımıza ve Rumeli’ye selam olsun.