2024 BİTERKEN BİR GÜLÜMSEME VE BİR AH ÇEKİŞ

2024: Biterken Bir Gülümseme ve Bir Ah Çekiş

Bir yılı daha geride bırakıyoruz. 2024… Hani şu 2023’ün kardeşi, 2025’in abisi. “Ben büyüğüm!” diye ortalığı kasıp kavururken, sonunda dönüp giden yıl. Şimdi oturmuş, sırtımızı sıvazlıyor gibi: “İyi kötü geçtik işte, ne oldu ki?” diye soruyor. Ah 2024, seninle ne kahkaha attık, ne derin düşüncelere daldık! Ama biraz da konuşmamız lazım, hani şu “neyi yanlış yaptık?” kısmı.

Savaşlar ve Barışlar: İnsanlığın Bitmeyen Şarkısı

Bu yıl da dünya haritasına bakınca, adeta çocukların boya kutusunu düşürmüş gibi bir görüntü vardı: Renk renk sınırlar, çatışmalar, bir yanda barış çığlıkları diğer yanda patlayan bombalar. Teknolojide Mars’a koloni kurmayı konuşurken, hâlâ neden savaşıyoruz? Hani barış demiştik, barış? Savaş çıkaran liderlere bir önerim var: Önce kendiniz gidin! Siperlerde bir hafta geçirin bakalım, sonra yeniden düşünelim.

Ama bir de güzel şeyler oldu tabii. Barış antlaşmaları, diplomasi başarıları… Bir ara, büyük devlet liderlerinin kedileri ve köpekleriyle barış masasına oturması fikri bile ortaya atıldı. Kesinlikle denemeliyiz; çünkü insanlar beceremiyorsa, belki hayvanlar başarır!

2024’ün Gündemi: Teknoloji, İklim ve Şarj Kablosu Kavgası

Teknolojide yine fırtına gibi bir yıl geçirdik. Yapay zeka daha da zeki oldu, biz ise daha tembel! “AI senaryomu yazsın, makalemizi hazırlasın” derken, bir ara aynaya bakıp sorduk: “Peki bizi kim hazırlayacak?”

Ama itiraf edelim, teknoloji sayesinde iklim krizine yönelik adımlar atıldı. Elektrikli arabalar çoğaldı, karbon salınımını azaltma çalışmaları hız kazandı. Bir yandan da iklim krizini inkâr edenler, hala şemsiye tutarak “küresel ısınma diye bir şey yok” diye bağırıyorlardı. Arkadaşlar, dünya yanıyor, biraz ciddi olalım mı?

İnsanlığın En Büyüğü: Küçük Şeyler

2024, bize küçük mutlulukların kıymetini hatırlattı. Çocuk kahkahaları, bir fincan kahve, sıcacık bir dost omzu… Ve tabii internet şifresinin sonunda doğru çıkması! Hayat, minik zaferlerimizle güzel. Bu yıl öğrendik ki, bazen sadece “nasılsın?” diye sormak bile bir dünyayı değiştirebilir.

2025’e Mektup: Daha İyi Olalım, Lütfen!

Şimdi sahne senin 2025! İnsanoğlunun çok çalışması gereken yerler var. Daha fazla empati, daha fazla hoşgörü, biraz daha az ego, ne dersin? Teknoloji ile insanlık arasında dengeyi bulabilirsek harika bir yıl olur. Ve lütfen, şu dünyada savaşlar yerine barış oyunları oynayalım. Yeterince bölündük; biraz da birleşelim!

Sevgili 2024, sen bittin, ama anıların bizimle kalacak. Bizi düşündürdün, üzdün, güldürdün. Şimdi 2025 geliyor. Hadi bakalım, güzel şeyler başlasın! Ama bir uyarı: Şarj kablolarımız hala karışırsa, işimiz zor!

Güle güle 2024, merhaba 2025!