YÜZYILIN REZALETİ


ABD Başkanı Donald Trump, terörist İsrail’in güvenliğini merkeze alan, Filistinlileri ebediyen yurtlarından sürmeyi hedefleyen “Yüzyılın Anlaşması” adını verdiği planını açıklamıştır.
Herkesçe malum olan ve emperyalizmin genel karakteri olan hukuku hiçe sayma alışkanlığı bu açıklamaylabir kere daha deklare edilmiştir.
Özellikle Kudüs’ün statüsü konusunda tamamen sapkın bir inançtan hareketle oluşturulan iddianın ve
teröre dayanan eylemin meşrulaştırılması, başka bir ifadeyle, ilk gününden itibaren gerçekleştirdiği terör
eylemleriyle ayakta kalmaya çalışan Siyonist İsrail’in yine kör bir inançla ABD tarafından desteklenmesi,
terörün meşrulaştırılması ve yaygınlaştırılması noktasında kirli bir iş birliğidir.
Dolayısıyla bu bir anlaşma değil, anlaşma makyajlı savaş çağrısıdır.
“Yüzyılın Planı” denilen içerik, Filistin’in küçültülmesi, Kudüs’ün bütünüyle işgal edilmesi, Filistinlilerin
vatanlarından çıkarılması hükümlerinden ibarettir. Kısaca, plan da anlaşma da soykırım, vahşet ve işgal
diplomasisidir.
ABD ve İsrail, altmış yılı aşan kan ve zulüm devleti tasarımıyla başaramadıkları büyük İsrail ve yok edilmiş
Filistin hayalini, şimdi de bu yolla gerçekleştirmeyi deniyor. Postalla, kanla olmadı, kravatla ve kalemle
deneyelim diyorlar.
Bu anlaşmayı önemseyen, irdeleyen, konuşmaya ve uzlaşmaya değer gören herkesi Filistin’in düşmanı,
Kudüs’ün satıcısı, Filistinlilerin soykırımcısı olarak tanımlarız.
Hiç kimse, Filistin’e el koymaya, İsrail’e yol vermeye, ABD’ye refakat etmeye yeltenmesin. Bu coğrafya,
insani değerleri herkese sunma noktasında cömert, insanlıktan nasipsiz her özneye, her devlete ve her
zihniyete haddini bildirecek kadar mert insanların ve inanmışların coğrafyasıdır.
Irak, Kuveyt, Yemen, Suriye, Afganistan ve daha birçok bölge ülkesi, milleti ve toplumu ABD’nin ne işe
yaradığını, vadedilmiş topraklar anaforu için neler yaptığını, Armageddon hedefi için ne kadar
şuursuzlaştığını, yaşayarak ve zulmün her çeşidini görerek biliyor. ABD şimdi “Bak elimde silah değil, kalem
var” şirinliğiyle yeni bir yol, yeni bir son arıyor. Biz bu yolun bölge için barış ve huzur, ABD ve İsrail içinse
önlenemez son olmasına gayret edeceğiz.
Evanjelist-Siyonist akıl ve ahlaksızlık iş birliğinde üretilen yüzyılın planı, yüzyılın rezaleti, yüzyılın dayatması,
yüzyılın kurnazlığı, insanlığın onur ortaklığıyla, Müslüman kitlenin idrak ve şuur ortaklığıyla yırtılıp çöpe
atılır; bu planı yazanlar, yayanlar, bu plan üzerinden ABD ve İsrail’e yamanıp yanaşanlar da tarihin çöp
sepetine atılanlar kervanına katılırlar.
Bilinsin ki, Filistin ne İsrail’in hedeflediği kadar küçük ne de ABD’nin düşündüğü kadar aciz bir devlettir.
Bilinsin ki, intifada sadece Filistin’e ve Filistinlilere ait değil, bütün insanlığa ve yerküreye hâkim bir
bilinçtir. Bu planın tek olumlu yanı, evanjelizme-emperyalizme ve Siyonizme-kapitalizme karşı küresel
intifada çağrısının karşılık bulmasını hem kolaylaştıracak hem hızlandıracak hem de katılanların sayısını
artıracak olmasıdır.
Biz Hz. Ömer’den, Selahaddin Eyyubi’den, Yavuz Sultan Selim’den, Abdülhamit’ten bize miras kalan ilk
kıbleyi koruma gururunu, İbrahimî yaşayışın merkez coğrafyasını bağımsız Filistin ve özgür Filistinliler ile
birlikte devam ettirme onurunu yaşamakta ve mukaddes bir miras olarak gelecek nesillere aktarmakta
kararlıyız. ABD ve İsrail şunu bilsin; içinde bağımsız Filistin, özgür Kudüs ve işgal ettiği topraklardan
çekilmiş İsrail kavramlarının ve bunu sağlayacak kuralların olmadığı hiçbir sözleşme, anlaşma ve plan,
imzamıza da rızamıza da sahip olamaz.
Açık söylüyoruz; Orta Doğu’dan defolan ABD ve Filistin’de derdest olan İsrail hedeflerine hiç olmadığı
kadar yakın, bu hedefler noktasında birlik ve beraberlik oluşturmak açısından da daha önce olmadığı kadar
kararlıyız.
Yaşasın bağımsız Filistin, yaşasın Müslümanların onuru, insanlığın barış ve huzuru güzel Kudüs.
Söz veriyoruz; Filistin de Kudüs de özgürleşecek, ABD de İsrail de Orta Doğu’dan defolacaktır.