KONUK YAZAR/KANİ ALP
Ülkenin birinde bir seçim varmış, o ülkeye ait bir bölgede ki köylerin başında bir ağa bulunuyormuş.
Ahali yıllarca ağanın şiddetinden, baskısından yılmış ve toplu olarak ağanın tuttuğu partinin karşısındaki partiye geçip destek vermeye karar vermişler.
Seçimlere az kala ağa tehlikeyi sezmiş ve yanındaki danışmanlarına sormuş;
Seçimleri kaybediyoruz, bu vatandaşın tepkisini nasıl önleyeceğiz, bana bir çare bulun demiş.
Danışmanları düşünmüş, içlerinden biri; ağam madem öyle parti değiştirelim demiş.
Bunu duyan ağa, danışmanlarına dönerek, kırk yıllık kani olur mu yani diye söylenmeye başlanınca, danışmanlarda buna karşılık ağam sen oldurana bak demişler.
Sonuç olarak şehre gelmişler, şehirde iktidara gelecek partinin ileri gelenlerinden birilerini bularak partilerine geçmek istediklerini söylemişler ve bunun içinde partiye yüklü bir yardım yapacaklarını belirtmişler.
Neyse konuyu uzatmayalım, bizim ağa öyle yapmış böyle yapmış sonuçta kazanacak partiye geçmiş.
Seçimler olmuş, bitmiş, köylü ağadan hesap soracağız diye sevinçle büyük bir konvoy yaparak şehre parti merkezine gelmişler.
Birde bakmışlar ki ne görsünler, hesap soracakları ağa da omuzlarda…
Ahali kendi aralarında şaşkın şaşkın birbirlerine bakıp, durumu anlamaya çalışmışlar…
Bu durumu gören yöredeki bir gazeteci, omuzlardaki ağanın yanına yaklaşarak, ağam hayrola, ne zamandan beri kırk yıllık partini bırakıp bu tarafa geçtin? Maşallah gene omuzlardasın deyince, ağa muhabire dönerek; HALKIM BENİ BU SEFER BURADA GÖRMEK İSTEDİ. BENDE HALKIMI KIRAMADIM BURADAYIM demiş.
Bölgemize bakıyorum etrafımızdaki örnek verdiğimiz bu tip ağalarda kıpırdanmalar başladı bile…
İktidara geleceklerini umdukları partilerin üst yöneticileri ile nasıl dirsek teması haline geçeceklerini düşünmeye başladılar.
O partilere samimiyetle oy veren vatandaşlar ise olayları şaşkınlıkla izlemeye başladılar bile…
Hiç ummadığınız adam yanlış anlaşılırım diye civarından bile geçmediği partinin üst yöneticileri ile bir araya gelip fotoğraf çektirebiliyor.
Dün iktidar partisinin içinden çıkmayanlar, bugün ise ağam misali o partiden kurtulmak için kılıf uydurmaya çalışıyorlar.
Sonuç olarak, olan partilere samimi olarak gönül verenlere oluyor. Ama işin kaymağını sabun gibi oradan oraya kayanlar yiyor. Hesap soracağız lafları da zamanla ortadan kaybolup gidiyor.
Yukarıda anlattığım hikâye devamlı siyasette gördüğümüz bir vakadır.
Şimdi ise seçimler yaklaşıyor, bizde oturmuş, ağaları seyrediyoruz.
Bakalım yeni hikâyeler çıkacak mı?
Kahramanlarımız kim olacak?